Gönderi

Âyet 78: "O kendi yaratılışını unutarak bize bir de mesel getirdi: Bu un ufak olmuş kemikleri kim diriltir?" Bu tarz bir soru ölüm olayının gerçeğini bilmemekten ileri gelmektedir. O halde ölüm olayını bilimsel olarak bir inceleyelim. Çeşitli varlıklarda ölümün tanımı şöyledir: a) Kuantlar, enerji zerrecikleri ve ışınlarda ölüm: Bu zerreciklerin temsil ettiği titreşimler maddenin temelini teşkil eder. Bu fizik üniteler için ölüm, dalga boylarının değişmesindedir. Uzay ışınları , arasında bu değişmelere ölen, ömürleri saniyenin on milyonda biri kadar olan ışınlar vardır. Fakat ışının ölmesi ile raks ve kuant hali yok olmaz; başka görünüme geçer. b) Atom ve moleküllerde ölüm: Atomun ölmesi iki tarzdır.: 1- Kuantize olması; yanı şipin yapan çekirdek kuantlarının bağımsız kuantlara dönüşmesi (novalarda ve güneşlerde olur). 2- Atom çekirdeğinin yeni bir parçacık özellikle proton kazanması. Meselâ: Bir cıva çekirdeğine bir proton katarsanız, cıva ölür fakat çekirdek ölmez altına dönüşür. c) Mikroplarda ve hücrelerde ölüm: DNA moleküllerinin çözülmesidir Böylece ayrılan fosfor-Riboz ve azotlu nüklit, yeni bir DNA molekülü için adaydır. Arz tabiatında bu olay tekrar eder durur. Çürüyen kelebek, bir gül goncasına, azot, fosfor ve karbonuna intikal etmiş olur. d) Bitkilerde ölüm: Genellikle oldukça zahirdir. Tohum yoluyla bir ağaç kendini tekrar eder durur. Nitekim kışın ağacın kuruması sanki yeni dirilmeleri haber verir gibidir. Her ne kadar bitki de erkek ve dişi genetik kartlardan oluşursa da bu istidatlar her gün için aşağı yukarı standarttır. e) Hayvanlarda ölüm: Daha bârizdir. Anne ve babadaki farklı genetik şifreler, yavruda yeni biçimler meydana getirdiğinden, ana ve baba moleküler çözülme ile ölünce o kişilik kaybolmuş olur. f) Yıldızlarda ölüm: Yıldızlar enerjilerini yitirince atomların çevresindeki elektronlar çekirdeğe düşer. Böylece yıldız önce binlerce, milyonlarca kat küçülür. Sonra çekirdekler üst üste yığılarak korkunç bir gravidasyon doğurur. Buna dayanamayan yıldız mekânı, önce nötron yığınağına, sonra manyetik şok'a dönüşür. Bu şok kara delikleri meydana getirir (Black Holes). Bazı bilim adamlarına göre bu şok, evrenin bir yerinde yeni bir yıldız doğmasına neden olur. Bütün bu ölüm tarzlarından anlıyoruz ki, evrende varlıkların temelinde yok olma yoktur. Karakter değişmesi vardır. g) İnsanın ölümüne gelince: 77'nci âyette de belirttiği gibi, insanın kişisel karakteri bir meni hücresindeki 1 mikronluk genetik şifreden ibarettir. Bu şifre, Allah'ın emrettiği ortamda bir insanı meydana getirir. Dünya ortamın­da insanın genetik şifresi rahimde açılmaktadır. Halbuki toprak da bir genetik şifre açısıdır. Nitekim tohumlar da bitkilerin genetik şifre açısıdır. Ve toprakta açılmaktadır. Bitkilerin genetik şifresini basit sanmayınız. Hurmanın genetik şifresi birçok hayvanın genetik şifresinden karışıktır. Şu halde, çürümüş kemiğin en ufak olmuş manzarası, birşey ifade etmez. Allah, istese herhangi bir insanın genetik şifresini toprakta gayet basit olarak geliştirir, açar. Âyet-i kerîmenin başında geçen "Kendi yaradılışını unutarak" mesajının iki nedeni var: a) Meni hücresinden şifresinin açılıverişini unutma. b) Dünyaya gelirken verdiğin sözü unutma.
Sayfa 101 - Damla YayıneviKitabı okudu
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.