Gönderi

240 syf.
·
Not rated
Kuyucaklı Yusuf "Hayatta fazla şeyler bekleme. Dünyada her felaketin içinden en az zararla sıyrılmanın yolu hayata uymak, muhite uymak, sivrilmemektir" der Sabahattin Ali Kuyucaklı Yusuf'ta...Der ama uymamıştır bu söylediklerine.. kısacık hayatı boyunca...yazıp çizmiş, eleştirmiş, karşı çıkmış, sivrilmiştir ..ve sivrildiği için muhite uymadığı için 41 yıllık kısa ve çileli hayatı hayal kirıklıklarıyla, polis takipleriyle ve cezaevi duvarlarının gerisinde geçmiştir...Kuyucaklı Yusuf yazarın ilk romanıdır.Sanki bir yeşilçam filmi izler gibi okuduğum romanlardan biri de budur..Kaybetmenin yitirmenin ulaşamamanın korkusunu anlatır yazar kahramanları aracılığıyla..yazar "Bir zamanlar birbirlerinden ayrılmak, birbirini kaybetmek ihtimalinin korkusunu çekmiş olmasalar belki de birbirleri için ne kadar kıymetli olduklarını hala bilemeyeceklerdi" der .. Yusuf Türk edebiyatının en romantik kahramanlarından biridir benim için..Yusuf aşka yağmura yakalanir gibi yakalanmıştır..kuru kalmak zordur artık kaçamaz bu aşktan, yağmurdan..evlatlık gittiği evin kızı muazzeze abi olamamıştır..gözünü sevda bürümüştür çünkü.. "İnsanın kalbinden daha güçlü bir şey yoktur" der yazar..Muazzez Yusuf için karşısına çıkan en güzel yanlıştır, zordur bu aşkı dillendirmek, söylemek... yalnızdır Yusuf..şöyle betimler yazar onun yalnızlığını "Göğsünün içinde bu asırlık ağacın kabuğu gibi yarıklar bulunduğunu sandı ve gırtlağına kadar bir ateşin çıktığını hissetti. Aman Yarabbi, ne kadar yalnızdı." Yalnızdı Yusuf..Aşkın eline düşmüştü bir kere. kaçıp uzaklaşmak istedi ama olmadı kurtulamadı..bu önüne geçilmez bir istekti. her yer her şey muazzezdi..bu arzudan kurtulmak, kaçmak isterken bile en büyük isteģi yakalanmaktı aslında...yakalanmak ve hiç bırakılmamak...Yazar bunu şöyle anlatır satırlarda " Şimdi ilk defa bir şey istiyordu. Fakat niçin bu istek bir imkansızlıkla gelmişti? Niçin hayatının en büyük arzusunu şimdiye kadar belki yine içinde, fakat en gizli yerlerde saklı duran bu arzuyu, hapsedildiģi yeri parçalayarak ortaya çıkar çıkmaz öldürmeye mecbur kalıyordu, niçin, kimin için? İnsan bazen öldürmeye mecbur kalırdı duygularını ...kardeşim dediģi insanı sevmek de nerden çıkmıştı?? neydi onu sarıp sarmalayan bu arzu...Yusuf gitmeliydi, kaldığı yeri mutlu edemeyecekti ."bazı gidişler vardı dönüşü olmayan" yusufun gidişi de onlardan olmalıydı.ama olmadı, gidemedi Yusuf..gitmek kolay değildi..çünkü karşılıksız değildi sevdası ..Muazzez adıyla seslenmişti Yusuf'a ..onun da gönlü vardı Yusuf'ta..sağ eli sol elini bulmuştu.. ayrılamazdı bu eller..öyle de oldu romanın sonunda kavuştu sevgililer..eksik yitik kırık dökük bir kavuşma :( ... okuru şaşırticı bir son bekliyor romanin sonunda :( Romanın satirlarıyla bitireyim yazımın sonunu: Muazzez "yoksa gelmem diye mi korkuyorsun? diye sorunca Yusuf başini sallar ve -Gelirsin...Biliyorum...der Biliyodur yusuf kalplerinin yan yana oldugunu biliyodur.muazzezin onunla geleceğini biliyodur, korkmadığını biliyodur.mesafelerin artık bir hiç olduğunu biliyodur .. biliyodur yusuf ondandir biliyorum demesi :) biz de bu kitabın kıymetini bilenlerden olalım. tavsiyemdir okuyun okumuş olanlara da selam olsun :)
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Ataç Yayınları · 2019175.8k okunma
·
9 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.