Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Bulgakov
Kitabı iyi anlayabilmek için yazarı tanımak gerekir. Tam adı Mihail Afansyeviç Bulgakov olan yazar, 15 Mayıs 1891’de bugün Ukrayna’nın başkenti olan Kiev’ de doğar. Yedi kardeşten en büyük üçüncüsüdür ve çocukluğunu kardeşleri için tiyatro ve komedi metinleri yazarak geçirdiği söylenir. Çocukluğundan gelen bu merakla Avrupa ve Rus Edebiyatı’na yönelen Bulgakov 1901 yılında Kiev’de First Kiev Gymnasium’da eğitim almaya başlar. Burada edebi temellerini oluşturan yazar 1909’da mezun olur ve tıp fakültesine geçer. Birinci Dünya Savaşı dönemine denk gelen 1916 yılında mezun olan yazar, askerliğini pratisyen hekim olarak Sovyet Rusya’sının en ücra köşelerinde yaparken bu dönemdeki gözlemlerini ve tecrübe ettiği anılarını ‘Genç Bir Köy Hekimi’ adlı kitabında öyküleştirir. Orduda görev aldığı süreçte iki kez yaralanan yazar uzun süre morfin tedavisi görmek zorunda kalır. 1918 yılında neredeyse bağımlı hale geldiği morfini kendi iradesiyle terk ederken ‘Morfin’ adlı eserini kaleme alır. Tezkeresini aldıktan sonra Ukrayna militanları, Beyaz Ordu ve Kızıl Ordu’nun savaş halinde olduğu Kiev’e dönen Bulgakov, Beyaz Ordu’da doktor olarak hizmet verdiği sırada ağır tifüs rahatsızlığı sebebiyle doktorluğu bırakıp bir süre gazetecilik yapmaya karar verir. Omuzlarında kesintisiz bir Sovyet baskısı hisseden Bulgakov, 1930 yılında çareyi dönemin lideri Stalin’e mektup yazmakta buldu. Stalin’e yazdığı mektupta yurtdışına çıkış izni istedi fakat bu isteği reddedilen yazara Moskova Sanat Tiyatrosu’nda sahne arkası bir iş teklif edildi. Teklifi kabul eden yazar burada en büyük eseri olan ve yazımı tam 11 yıl süren Usta ve Margarita’yı yazmaya başladı. Diğer eserlerine gelen yasaklara ve bu eserini de muhtemelen yayımlayamayacağını bilmesine rağmen kendini ifade etmekten çekinmeyen yazara hayran olmamak elde değil. Savaşlarla, cehaletlerle, yasaklamalarla dolu bir hayatı çalışmalarına engel olmamıştı. Aksine daha çok yazmasını ve üretmesini sağlamıştı. Kısacası dertli insanların ürün oluşturabileceğine inanıyorum. Rus edebiyatının bu kadar önemli bir yere sahip olmasınında tarihi izlerinin etkisinden kaynaklıdır diye düşünüyorum. Yazarın doktor olduğunu bilmiyordum. Ama tabi bu eseri bu kadar iyi yazabiliyorsa tıp alanıyla ilgili bilgisi olması gerektiğini düşünmüştüm ki meğer Annesi’nin ikinci eşi doktor olduğu için bizim yazarda tıp okumuş. Bir doktorun sadece teorik bilgilere sahip olması ve pratiğinin hiç olmamasına rağmen bol bol kitap okuyarak (ki yazar özellikle kitap okuma konusuna değinmiş) pratik yapmaya başladı. Her seferinde endişeli, stresli, uykusuz, düşünceli ve korku içindeydi. Mesleki olarak kendini yeterli bulmuyordu. Birini öldürmekten yanlış bir şey yapmaktan çok korkuyordu. En büyük korkusuda cehaletti. Kaç km bile olursa olsun tipi demeden ordan oraya koşuşturan, savaşlarda yer alan doktorların hikayesi Bazı kimyasal maddelerede değiniyor ki o zamanlarda kullanılması gereken maddelerdi: Morfin, iyotlu su, kloroform Ama günümüzde bu maddelerin tıp alanında kullanılması yasaklı hale gelmiştir Burdan da anlıyoruz ki bilim sürekli gelişiyor ve değişiyor. “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” Herakleitos diyerek sözlerime burada son vermek istiyorum.
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202325,1bin okunma
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.