Gönderi

632 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Oblomov üzerine karakter incelemesi
Oblomov ve oblomovluk üstüne söylenecek ne çok şey var. Gonçarov’un ölmüş ama ölümsüz kahramanı Oblomov zekası, pırıl pırıl ruhu, kalbi ve zerafeti ile insanlar arasına karışıp insanın karanlığını görünce içine çekilir. Yaşamdan, yaşama isteğinden, insandan, konuşmaktan, anlamaya çalışmaktan vazgeçer. Gonçarov uzun uzadıya onu tozlanmış odası, tembelliğin-uyuşukluğun alameti olan örümcek ağlarıyla bir odanın içinde bir yatağa hapsolmuş şekilde sunar. Bunu yaparken nesneleri, giydiği hırkayı, emrindeki kölesi Zahar’ ı da bu uyuşukluk ve tembelliğin içine çeker. Sık sık size şunu söyler. “Oblomov işe yaramaz, iş bilmez, hayattan ve insandan anlamazdır “ böylece sizi ona karşı duran bir güç haline getirir. Ancak Oblomovun Rüyasını anlatırken sizi bambaşka bir oblomovla tanıştırır. O aslında istekleri, hayalleri olan bir adamdır. Gonçarov rüyayı o kadar büyük bir ustalıkla anlatır ki bir an veranda da yüzünüze ılık bir rüzgar çarpar ve sarının göğe karıştığı o anda olursunuz. Betimlemeleri o denli gerçek ve canlıdır aynı zamanda hepimizin bildiği bir manzarayı anlatır. Gonçarov romanı tamamen birbirine zıt ruh ve karakterler üzerine kurar. Hiçbir karakteri boşlukta bırakmaz ve kah bir iç ses olur kah dışardan bir göz ve karakterleri tanıtır. Bu karakterlerden Ştolts tamamen Oblomov’un zıttıdır. Yaşamayı, üretmeyi, anlamayı seven yaşamı sürekli bir görev olarak görür. Ştolts Gonçarov’ un sözünü ettiği savaş meydanındadır Oblomov ise seyirci. Yazar bize altın bir tepside sunar Ştolts’u. O olması gerektiği gibidir yaşamı hakkını vererek Yaşar. Bu yüzden Olga’nın bitip tükenmez merakını, anlama isteğini, keşfetme arzusunu da o doyurabilir. Aşk yalnızca bir ruhu, temiz bir kalbi istemez hep, her an doyurulmalıdır da. Gonçarov karakterleri tezat ruhlar üzerine kurmuş dedik. Kadının toplumdaki varlığına da değinen Gonçarov Oblomov’un sadık, fedakar, ev sahibi Agafya kişiliğinde de şunu anlatır bize. Kadın kolları, ayakları ve gövdesiyle sürekli ve sarkaç gibi gidip gelen, çalışan, yemek yapan, yama diken bir figürdür. Evlilikte, aşkta bir fikri bir isteği olmaz o yalnızca boyun eğer. Oysa Olga bambaşka bir karakterdir varlığını merak, öğrenme, yaşamda heran varolma üzerine kurmuştur. Uyuşmuş, hergünü aynı olan, hep mutluluğun sürdüğü, öğrenmenin olmadığı bir yaşamı kabul etmez. Her zaman merak eder. Olga karakteri Gonçarov’un toplum hayatında olmasını istediği kadın figürüdür. Kitapta “ Gözlerinin önünde Olga’nın yeni bir hayali gülümsüyordu. Bu hayal tutkulu, bencil bir kadının çocuklarını büyütmek için bütün sağlığını kaybederek kimseye hayrı dokunmaz hale gelen bir annenin hayali değil; bambaşka, çok üstün, hemen hiç görülmedik bir kadının hayali idi. Bütün bir kuşağın ahlaki, toplumsal hayatında payı olan yaratıcı bir anne düşünüyordu” ( sayfa 574 ) Gonçarov Oblomov’ un karşısında Ştolts’u çıkarıp er meydanında dövüştürür ama bunu olay örgüsünde değil okurun zihninde yapar. Aynı şeyi Olga ve Agafya üzerinde de yapar. Nihayetinde kitap bittiğince henüz bitmemiş bir hayattan çekilen Oblomov bir hüzün bırakıyor arkasında. Hepimizin içinde yatan bir Oblomov ve Ştolts vardır herhangi birini seçmek durumunda değiliz. Yaşam bir savaş alanıdır ve savaşamazsak Oblomov gibi ünce ruhumuz karanlığa çekilir ve o karanlıkta eskir, nefes alamaz ve ölür . Ruhu ölen bir insanın beden ölümü de çok uzak değildir.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,8bin okunma
··
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.