Gönderi

112 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
"Bir demet nörondan başka bir şey değilsiniz" Bilimlerin"merak"tan öte "güç" olarak anılmaya başlandığı Sanayi Devriminden bu yana, bilimleri "evrensel fayda" olarak empoze edip aslında çıkarları uğruna istedikleri gibi yönlendiren, bencil bir ekonomi anlayışıyla karşı karşıyayız. 20. yüzyılın sonlarına doğru diğer bilimleri de etkisine alıp çığ gibi büyüyen sinir bilim, günümüzde -ülkemizde olmasa da-Avrupa ülkeleri meclis toplantılarının gündemi haline gelmiş ve akla hayale sığmayan fonların sağlandığı kolektif bilim haline gelmiştir. 2008 Küresel Ekonomik Krizinden ekonomiyi iyileştirme yollarını arayan devlet adamları çareyi "nöro" ekinde bulmuşlardır. Bu bağlamda ne tür projelerin geliştirildiğini, projelerin asıl hedefleri Sosyolog Hilary Rose'nın kaleminden --eleştirileriyle birlikte- zaten okuyacaksınız. Bizler sinir bilimi; nörolojik rahatsızlıkların tedavi edilmesi, özellikle nörogenetik engellerle doğmuş çocukların hayat kalitesinin artırılması, psikiyatrik hastalıkların tedavi edilmesi gibi yönlerini biliyoruz. Günümüzde "nöro" ön eki insanları sosyoekonomik açıdan ne kadar etkilediğini de biliyoruz. Bunun en somut örneğini ,biz okuyucular, raflarda görebiliriz. Hamilelikten itibaren bebeğin beyin gelişimini maksimum seviyeye çıkarma çalışmaları, hayat boyu öğrenme eğitimleri, askerlerin harita performanslarını artırmak için geliştirilen nöro-teknik cihazlar.. bu yönlerini daha önce değerlendirdik mi ? Sadece bununla da kalmıyor bu pastadan en büyük payı ilaç sektörü almaya devam ediyor. Geliştirilen bunca projenin, sağlanan fonların amacı aslında ne olabilir ? Evet "güç". Onlar planlarını "nöro" ön eki arkasına gizleyerek, bizleri de "nöro" ile kandırıp yollarına devam ediyorlar. Bu uygulamaların 2008 krizinden sonra İngiltere'de ortaya çıkması da şaşırtıcı değil. "Zihinsel Sermaye" dedikleri kavramdan yola çıkarak, özellikle sosyoekonomik açıdan yetersiz büyüyen çocukların, nasıl "ekonomi" haline getireceklerinin planlarını yapıp duruyorlar. İlk başta hepimize güzel planlar gibi gözükebilir ancak tüm bunlar olurken büyüyen dünyada, insanlar arası eşitlik, adalet, toplum refahı gibi kavramları göze almadıkları aşikar. Zengin ve yoksul arasındaki fark çığ gibi büyümeye devam ediyor. İncelememin uzun olduğunun farkındayım ancak kendi fikirlerimi de -yazarların desteğiyle- sunmam gerekiyordu. Anlaşılacağı üzere "nöro" denen bilimin daha çok sosyal bilimler açısından değerlendirmesini okuduğumuz bu kitapta, insanların sinir bilime katılırken nelere dikkat etmesi gerektiğini, gözlerini nasıl açması gerektiğinden bahsediyor. Kitapta sinir bilimin kısaca tarihinden bahsedildiği enfes olmuş diyebilirim. Ancak tek kalemden yazıldığı için sorgulamakta fayda var, bundan dolayı başka kalemlere de göz atmak gerekiyor. Yazar aynı zamanda 3. bölümde feminist politikaları atıfta bulunmaktan çekinmemiş. Okuyunca daha iyi anlayacaksınız ama yazara katılmadığım yerlerden biri de şu oldu: Kitapta her bölümde özellikle vurguladığını düşündüğüm, İngiltere'nin nöro-eğitim programları çerçevesinde özellikle sosyoekonomik açıdan yetersiz çocuklar üzerine yaptığı çalışmalarda, çocukların okula aç gitmeleri kısmı. Evet projenin uygulanmasından daha önce düzeltilmesi gereken durumlar var, yazar bu durumdan oldukça rahatsız. Afrika'da her gün onlarca çocuğun açlıktan öldüğü, bırakın sabah kahvaltısını günlerce yemek yiyemediği bir dünyada yaşıyorken, yazarımız neden mevcut durumdan bu kadar rahatsız anlamadım.
Nörobilim Zihnimizi Değiştirebilir mi?
Nörobilim Zihnimizi Değiştirebilir mi?Steven Rose · Ginko Bilim · 201831 okunma
·
87 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.