Yıl 1513...
O günlerde ne basılı atlaslar ne de akıllı telefonlarda Google Mapler vardı. Muhiddin Piri, yıllardır üzerinde çalıştığı Dünya haritasını Hicri 919 yılının bir bahar günü tamama erdirmek üzere.Türlü zahmetlerle 30 kusur haritayı bulup incelemesinin arkasındaki gayreti ve o günün şartlarında bu bilgilere nasıl bir çabayla eriştiğini bir düşünün!
Reis, muhakkak ki çağdaşlarından da cedlerinden de bilgi toplamış ve bu bilgileri kendi yaratıcılığıyla birleştirip o güne kadar dünyanın görmediği haritayı padişah Sultan 1. Selim'e 1517 de sunmuştu.
Yıl 1770...
Rusya ile 2 yıldır amansız bir savaş halindeyiz. Rus Baltık Donanması, Baltık'tan çıkar Atlantik'ten inip Cebelitarık'tan geçer Akdenize girer ve Mora'da Rumları isyana teşvik eder. İsyanı çabucak bastırırız ve Rus Donanması ikmal merkezinden çoook uzakta olduğunu bildiğimizden çaresizlikten bize teslim olmasını beklemek için tüm deniz unsurlarımızı Çeşme'ye çekeriz. Tavadaki hamsiler gibi yan yana dizip birbirine bağlarız gemilerimizi. Bu hali gören uyanık Moskoflular boş durur mu? Fırsat bu fırsat deyup bir baskınla gemilerimizin tamamını yakarlar.
İnebahtı Faciası olarak tarihimize geçen bu kara olayda en az 10 bin levendimizi kaybederiz. Bu işin askeri mağlubiyet tarafıdır. Ancak diplomasi ve bilgideki mağlubiyet daha da acıdır.
Payitaht, Rusların boğazlardan geçmeden nasıl olup da Akdeniz'e gelebildiklerine bir türlü akıl erdiremez. Haritalar açılır... Bu haritalardan biri Venedik'le Rusya arasında bir su bağlantısını göstermektedir! Bu saçma sapan haritaya bakıp inananlar Piri Reis'ten 257 sene sonraki ceddimizdir! Olup biteni Venedik'e verdiğimiz "Rusların Adriyatikten geçmesine nasıl müsade edersin!" notasından biliyoruz.
Acaba 80 yaşını devirmiş Piri Reis, sırf ihtiras kıskançlık uğruna Mısırda idam sephasındayken son dileği "Gözleri körelsin haritaları şaşsın!" mıydı?
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.