Gönderi

Erasmus, içten içe, Luther’in endüljansa yönelik saldırısında haklı olduğu kanısındaydı; yalnızca bu uygula­ma yüzeysel, mekanik bir dini tören biçimini desteklediği ve sami­mi tinsel amaçlar yerine parasal amaçlar güttüğü gerekçesiyle değil, bunların dayandığı teolojik temel son derece sorgulanabilir olduğu için de. Luther’in ne yazık ki halkı kışkırtma yoluna başvurmasını, yalnızca erk ve paraya önem veren din adamlarının Luther’in soru­larına verdikleri kaba ve ilkesiz yanıtın kaçınılmaz bir sonucu ola­rak mazur gördü. Bununla birlikte, Erasmus Luther’in insan doğa­ sınırı hepten yozlaşmışlığı ve tüm insan edimlerindeki içkin günah­kârlık konusundaki bazı ifadelerinden de rahatsızlık duyuyordu. Lut­her’in yayımlanmış yapıtlarındaki bu tür öğeleri “paradoks” olarak tanımladı ve bunların düz anlamıyla kastedilmediğinde ısrar etti. Oysa, onu Luther’in Evanjelik öğretileride endişelendiriyordu; tıpkı Lut­her’in dik başlılığının ve ateşli yaradılışının ve onu eleştirenlerle kar­şılıklı sövüp sayma seviyesine inme eğiliminin endişelendirdiği gibi. Erasmus Luther’in hareketinin, mücadelesini vermekte olduğu fark­lı reformu lekelemesinden ve baskın çıkmasından korkuyordu. Bu­nunla birlikte, Luther’in çoğu gürültücü karşıtının onun da karşıt­ları olduğunu gördü; ve Luther karşısında zafer kazanmaları duru­munda hemen ona ve yandaşlarına da yönelecek olmalarından en­dişe duydu.
·
9 görüntüleme
TYFN