Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

347 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Beraber okuma etkinliği kitabı olarak Nobelli yazar İvo Andriç'ten "Drina Köprüsü"nü okuduk. (çok da iyi ettik )Çevirmenlerden Hasan Ali Ediz'in <Drina Köprüsü ve İvo Andriç> üzerine bilgilendirici (doyurucu / bilgi açlığımızı ) bir önsözü var ( ) .Ayrıca Ediz'in sayfa sonundaki 'dip not'ları açıklayıcı, tamamlayıcı bilgiler içermekte. Aslında ben bu kitabı ikinci defa okuyorum ( ). İlki uzun süre önceydi (30 sene kadar) ve tamamlayıp, tamamlamadığımı hatırlamıyorum ( ) Bu kadar ara olunca , ilk defa okuyormuş <bazı yerleri hatırladım, bazı yerler ise hiç okumamış gibi keyifle okudum iç iz bırakmamış> gibi keyifle okudum. Tabii yaşın, öğrenilenlerin ve yaşananların getirdikleriyle okumanın keyfi farklı oluyor. ( dip ötesi gereksiz bir not 18 - 45 yaş arası Üsküp'lü bir aileye gelinlik yaptım ve bölge kültürünü iyi öğrendim ) ( ) Yazar ; bölgeyi, toplumu,yaşananları, doğayı öyle güzel anlatmış, çevirmende bir o kadar güzel Türkçeleştirmiş ki okurken gözünüzde canlanıyor; kendinizi bu nefes kesici tablonun içinde gibi hissediyorsunuz. ( ) UYARI : Kısa roman, öykülere, novellere uzun uzun yorum yazan bendeniz bu 350 sayfalık romana ne uzunlukta bir yorum yazarım bilemiyorum ( ) Uzun gelirse, sıkılırsanız uyarırsınız ( ) 1945 yılında yayınlanmış, 73 yaşında olan; onlarca dile çevrilmiş, binlerce kişi tarafından okunmuş, yüzlerce yorum yapılmış bir şahesere nasıl yorum yapılır ? ( ) Drina nehri, köprüsü, kasabası, insanları ; zaman içinde kuraklıklara, su baskınlarına, salgın hastalıklara, her çeşit üzüntüye, sevince, doğumlara, ölümlere, zalimliklere, savaşlara, isyanlara, işgallere, işkencelere tanıklık etmiş. Bunları okurken siz de köprüyü kullananlara, kasabalılara dahil olup, onlarla seviniyor, üzülüyor, korkuyor, dehşete düşüyorsunuz. Yazar, eşşiz doğa betimlemeleri yaptığı gibi insan betimlemeleri ( duygu, ruh hali, davranış ) yapıyor ve sizi kitaba bağlıyor. Hikayeler birkaç nesil sürse de, zaman Drina Nehri gibi bazen yavaş, bazen coşarak aksa da, her daim ayakta kalan köprü gibi sizde yaşananların içinde kalıyorsunuz () Andriç, Drina Köprüsü'nün 350 yıllık tarihini anlatırken sadece yavan bir kronikçi gibi davranmamış, usta bir anlatımla doğup, büyüdüğü toprakların masalları, efsaneleri, türküleri, gelenek ve göreneklerini harmanlamış. Büyük sanatçı, ince bir psikolog olan Andriç, iyi bir gözlemci olarak kişisel duyguları ve toplum psikolojisini çok güzel anlatmış. gerçek bir hümanist olarak çeşitli din ve soyların kaynaştığı bu bölgede en küçük bir din, ırk ayrımı yapmadan, anlattığı kişilere eşit mesafede durarak, hepsine aynı sevgiyi göstermiş; gerçekçi ve tarafsız kalmış. Kurgu mükemmel ; hikayeden hikayeye geçerken, yaşananları izlerken, kahramanların değiştiğini, zamanın Drina nehri gibi usulca akıp gittiğini fark etmiyorsunuz bile; bir bakıyorsunuz 30 yıl geçmiş, her şey değişmiş ( ) Önsözden alıntı : Eserde kimisi olduğu gibi alınmış, kimiside Sırp fonotiğine uydurulmuş yüzlerce Türkçe sözcük yer almış. Bu sözcükler kitabın sonunda bir liste halinde verilmiş. ( ) Edebi bir eser okumak, köprünün kaderiyle benzer kaderi olan insanları anlamak, tarihi masal gibi dinlemek, 400 yıl hüküm sürdüğümüz toprakları, kader birliği ettiğimiz Bosna ve Bosnalıları her yönden tanıyabilmek , İvo Andriç'le tanışmak için okumamız gereken bir eser. Keyifle okuyacağınıza inanıyorum.
Drina Köprüsü
Drina Köprüsüİvo Andriç · Altın Kitaplar · 19635,6bin okunma
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.