Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Gözüm nûru kardeşim Ahmed Efendi, Binlerce özlemle selâmlar ve hayır duâlardan sonra bildirmek ve anlatmak istediğim şey şudur: Benim cânım, ne hâl ve ne âlemdesin? Yani demek isterim ki insan dünyâda oldukça dert ve elemden kurtulamaz. Sen, o dert ve elemden cezâ ve korkuda mısın; yoksa sabr-l cemilde misin? Yâhûd dert içinde dermânı gece karanlığında gün bulanlar gibi sen de günü buldun mu? Hasta gönlün sağ; yediğin yürekte yağ, her dağ üstü bâğ oldu mu? Kardeşim, Nefsini bildin mi, Rabb'ini buldun mu? Bunun alâmeti vardır (Lâfla olmaz!). Yetmiş iki millete birgöz ile bakabiliyor musun? Bütün yaratılmışlar hepsi bir ağızdan bağrışıp 'Feeynemâ tuvellûfesemme vechu'llâh.' (Nereye dönerseniz Allâh'ın vechi -zâtı- oradadır. Bakaran 15) zâhir oldu mu? Cemâlini nice yüzden görem diyen diller Şikeste (kırık) âyineler gibi pâre pâre gerek Kardeşim, Bu arsaya bî-nişân ve lâ-mekân illerinden kudret yularıyla yedilerek çıkageldin. Gözünü açıp kendini bir ulu hengâme içinde buldun. Buradaki çokluğa aldanıp hakîkatin izini kaybetme. Bu dernek çabucak dağılır; yabanda kalırsın. İzini izleyerek geldiğin kapıyı bul. Yokluk yolunda bî-nişân ve lâmekân illerine -ki vatan-ı aslîdir- ulaşagör ki 'Hubbü'l-vatan mine'l-imân.' (vatan sevgisi imândandır) budur. Bu yolu yitirdin ise, bilene sor. Eşiklerine yüzünü ko. Hizmetlerinden ayrılma ki her derdine dermân onlarda, ehlullahta bulunur. Kâmiller bahîl (cimri) olmazlar. Tek hemen sen tâlib ve râgıb ol. Âşık-ı sâdık ol. Azıcık yokluk ile gelirsen, Mâ lâ-aynun ra'et'e10 (yani gören hiç bir gözün olmadığı, Hadisinin sırrına) mazhar olursun. Dürr-i yetimlerini ve cevâhirlerini -ki babası oğluna görtermeye kıyamaz- hep senin eline teslim ederler. Tek sen sözlerimi anlamaya liyâkat kesbeyle. Cümle riyâzat, cümle müşâhedât -ki vardır- bunları işlemek li-zâtihi (kendisi için) değildir. Belki insân-ı kâmil sözünü anlamaya liyâkat kazanmak içindir. Eğer bir kimse onların sözlerini anlaya, onun irfânı ayn-ı mücâhededir. Benim kardeşim, Münâsebetsiz birkaç söz söyledim. İbâret bilecek zerâfetim yok. Kerâmet bilecek velâyetim yok. Karpuzgibi bir top düzdüm ve önüne yuvarladım. Çevgân elinde. Hemen her nereye çekersen ve her nereye çalarsan, o semte gider, muhâlefet etmez. Ammâ sen çevgânı elinden bırakıp topu kapasın ki asıl mesele budur, vesselâm. Sene: H. 1068/M. 1658.”
··
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.