Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
8/10 puan verdi
En son ne zaman birbirimizi gerçekten anlamak için dinledik, bilmiyorum. En son ne zaman bir başkasının acısını belki de en derinimizde hissedebildik? Hadi itiraf edelim. Uzun zamandır insanların ne anlattığı ya da ne dertler çektikleri bizi pek alakadar etmiyor. Nihayetinde bizim, insanların -saçma- dertleriyle uğraşacak vaktimiz ve -insanlığımız- yok. O kadar iş güç arasında(!) bir de diğer insanlara vakit ayıracağız, yok daha neler! Para sıkıntıları bir taraftan, akşam televizyonda yayınlanan diziler(:)) bir taraftan, insanlarla ilişkilerimizdeki sıkıntılar bir taraftan, eğitim veyahut işimizdeki sıkıntılar bir taraftan etrafımızı sararken oturup bir bardak çay eşliğinde -bir olmaya çalışmak- ne kadar zor ve ne kadar lüks değil mi? Oysa çocukların ne çok vakti var oturup konuşmak için. Sonuçta onların dertleri ve sıkıntıları yok, onlar oturup akıllarının yettiği kadar(!) insanları dinleyip yorum yapabiliyorlar. Çünkü dünya henüz onları kendi amaçları için köle haline getir(e)memiş. Belki de hayatın, onlara, köle olmamaları için tanıdığı bir süredir bu. Henüz paranın sadece çikolata ya da oyuncak alınması için kullanılan bir alet olduğunu düşünüyor, masallardaki karakterlerle dost oluyor, derslerinin ise birkaç sayfa boya yapmak olduğunu düşünüyor olabilirler. Bu sayede birçok kişinin hasret kaldığı -insanlığa- hala sahipler. İnsanlıklarını manipüle edecek işlerden ve eşyalardan hala uzaklar (tabi aileleri yemek yesin diye ellerine telefon tutuşturmuyorsa). Tüm bunları neden yazdığımı düşünüyor olabilirsiniz. Geliyorum ana meseleye. Momo tam olarak yetişkinlerin farkındalığının ve çocukların masumluğunun birleşmesiyle oluşan bir karakter. Yetişkinlerden bile daha yetişkince düşünebilen ve çocuklardan bile daha saf hareket eden bir insan nasıl olur da bu dünyada barınabilir! Bu dünyada barınmak için bir tutam sinsilik, orta miktarda bencillik ve bolca da hırsa ihtiyacımız yok mu? Nasıl olmaz? Bize böyle öğretilmedi mi? Hemen korkmaya gerek yok, zaten hikayenin tamamı da bizim bildiğimiz dünyada geçmiyor. O yüzden bildiklerimizden şaşmayalım(!!). Kimsenin vaktinin olmadığı bir dönemde Momo'nun yaşa(yama)dıklarını anlatıyor hikaye. Önceden bir sürü insanın ona ayıracak vakti varken gün geçtikçe kimsenin vaktinin kalmamasını anlatıyor. Gerçi vakitsizliğin sebebi insanlar da değil. Sebep ''duman adamların'' insanların vakitlerini çalmasında. Duman adamların yaşayabilmelerini sağlayan da sanki bizler değilmişiz gibi devam edelim ve her olayda yaptığımız gibi bu sıkıntının da suçunu üstlenmeyelim. Bu suçu üstlenecek birileri çıkar elbette! İncelemeden ziyade bir yakınma olan bu yazıyı okuduysanız sizi tebrik ederim. Artık yazıyı bitiriyorum çünkü aşırı derecede önemli olan vaktimi buralarda daha fazla harcamayıp gidip televizyon dizilerimi izlemem, arkadaşlarımla saatlerce dedikodu yapmam gerek(!). Size de oldukça iyi günler ve çok verimli geçirebileceğiniz saatler dilerim. Kendinize (ve dakikalarınıza) iyi bakın.
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201766bin okunma
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.