YAĞMUR KESİĞİ & UĞUR YÜCEL
Yağmur Kesiği, sanatçı kişiliğine ve duruşuna hayran olduğum Sevgili Uğur Yücel'in, 2013 yılında yayımlanan ilk ve tek kitabı...
Toplamda 149 sayfa olan kitap, 22 kısa öyküden oluşmakta:
Kardan Adam Bayramı
Etüt
Amigo Yidiyor, Boş Yidiyor!
Grüsgot!
Mazi!
Yağmur Kesiği
Varyete
Sarı Özlem!
Ergovan Zamanı
Mavra
Altın Diş
Panayotumu!
Aziz Hektor
Ergenlik Taksimi!
Adios!
Hacifinakis
Çizgi
Çıplık
Twilight Zone
Hoş Geldin!
Anya Dokuz Yaşında Bir Rüya Gördü!
Garip Akımı!
İsimlerinden de büyük ölçüde anlaşılacağı üzere, sıradışı, enteresan öyküler bunlar. Zaten anlatım dili ve tekniği olarak da bambaşka bir yolculuk sunmayı deniyor okura, Yağmur Kesiği. Alışık olduğumuz dingin bir tarzın oldukça dışına çıkarak, sıradan insanların günlük ritüellerini, aşklarını, acılarını ölümlerini aktarıyor yazar. Ermeni ve Rum karakterlerin, Türk karakterler kadar yoğunlukta olduğu bu öyküler genellikle eski İstanbul’un balıkçı kasabalarında geçmekte. Dini ve etnik motiflerin bolca serpiştirildiği bu öyküleri okurken şayet yetkin bir argo kültürünüz yoksa, çok zorlanabilirsiniz. Zira çok kereler sözlük yardımı almam gerekti. Küfürler deseniz zaten sayfa başı havada uçuşuyor.
Kitabının ilk sayfasına "Bir Sinemacının Kitabı..." ibaresini yerleştiren Uğur Yücel, bu ibare ile iddiasızlığını en başta okuyucuya sunmuş bence. Edebiyat adına büyük bir kazanç olmasa da, her bir öykünün ayrı ayrı ekrana uyarlanması ile müthiş bir görsel kazanç elde edileceği kanısındayım. Ha, bir daha kitap yazsa alır mıyım?
Sanırım, galiba, muhtemelen, büyük ihtimalle hayır
Her ne kadar kalemini sevmesem de, Uğur Yücel benim gönlümde , Muhsin Bey'in Ali Nazik'i, Arabesk'in Ekrem'i ya da Eşkıya'nın Cumali'si olarak kurduğu tahtta oturmaya devam edecek, nezdimde başarısız bulduğum bir kitabı ile adamı silecek değilim ️