SAHTE MUTLULUK
Önce, rüyalarıma girdi cemâl-i bî-misali.
Bakışları hücûm ediyordu bana.
Tıpkı bülbülün güle baktığı gibi;
Çaresiz, bitkin ve zavallı idi.
Vuslat diye feryâd ediyordu dudakları.
Ufuklarda bulutlar yazıyordu bugün;
Sevenlerin dolacaktı kucakları.
Gözlerine vurunca salkım söğütlerin gölgesi.
Nasıl da bakıyordu bana, anlaşılıyordu neşesi.
Hasretle biçilmiş libaslarımı giymiştim o gün.
Kokuyorlardı, aynı sahil güneşi gibi.
Gözlerini yaşamak istiyordum artık.
Bakir türkülerle yoğurarak,
Sanki, doyumsuz bir musiki gibi.
Sonra birden durdum!
Gördüm ki dışındayım zamanın.
Ne o bakışlar benimdi, ne de mutlu hayatım...
Taze çiçek yaprakları gibi kaybolmuştu.
Katiliydi zamansız uyanmak, o ânın.
Bir çift gözyaşı anlatmıştı bana,
Rüyaların yalancı bir dost olduğunu.
O yüzden, korkutuyordu beni bu muamma.
Korkutuyordu...
SULTAN KORKMAZ