Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

768 syf.
9/10 puan verdi
Nereden başlasam? Kitap normal roman değil ki resmen destan gibi yazılmış başucu kitabı niteliğinde. Akıcı ve sürükleyici bir şekilde yazılan bu kitabı alırken iki kere düşünmüştüm. Çünkü tarihi kitapları yalnızca tarihçi olanlar yazması taraftarıyım. Ancak roman niteliğinde olduğundan aldım, okudum ve anladım ki yazılanlar çoğunlukla tarafsız bir dille yazılmış ayrıca birçok kaynaklardan da yararlanılmış olduğunu fark ettim. Aklımda Murat Bardakçı’nın da kitabını okumak vardı ancak bu kadar bilgi kaynağı olan bir kitabın yeterli olacağını düşündüm. Kitap okurken tabi önyargılı davranıyorum, mesela şu yazılar yazmazsa eleştireceğim diye kafamda sıralıyorum. Ancak bakıyorum ki okudukça birçok eksik dediğim yerler, kitabı okudukça tamamlanıyor. Küçük eksiklik var ; Nesneli Niyazi ve Yakup Cemil’in sonları yazılmamış. Kitabın içeriğine ve geneline gelirsek… Enver Paşa, İttihat ve Terakki Fırkası ve üyelerini, Dünya Savaşlarını, Korbaşıları anlatıyor. Enver Paşa hakkında şimdiye kadar –genellikle Sarıkamıştan dolayı- vatan haini, boş düşler peşinde diye safsata yazılar yazan kişi ve eserler oldu. Peki kim yazdı bunları? Enver Paşa ve arkadaşları; Abdulhamid Han’a karşı gelip yeniden meclisi açtırdı ve tahtan indirdi. Şimdi Abdulhamid Han’ı aşırı derecede seven ve hiçbir şekilde yargılamayan kişiler tabi ki Enver Paşa ve arkadaşlarına her türlü hakaretti yapacaktır. Sonuçta 100 yıldır ülke yönetenlerden elbette Abdulahamid sevenler olmuştur. Ardından Enver Paşa ve bazı arkadaşları özellikle Atatürk ile araları açılınca da ve İzmir Suikastında İttihatçılar yargılanınca, dolayısıyla Enver Paşa ve İttihatçıları sevmeyeceklerdir ki onlar da bir zamanlar ülke yönetimine gelmiştir. Ve böylece iki tarafın ortak görüşü ile Sarıkamış Harekâtında 90 bin asker donarak şehit oldu gibi gerçek dışı sözler elbette tarihi kitaplarında yazacaktır. Enver Paşa ve İttihatçılar hakkında en doğru ve tarafsız bilgiyi en büyük tarihçilerden İlber Ortaylı yazmıştır. Youtube’de 6 saatlik bir programı var mutlaka izlemenizi öneririm. Enver Paşa tek bir cümle ile anlatılacak bir kişi asla değildir. Kitapta övülerek yazılmamış bazı yerlerde eleştirilmiştir. Evet, Enver Paşa hayalcilikten çok hızlı karar alma, çok düşünmeme ve sadece kendisinin bildiğini yaptığı için tecrübesiz bir Paşa’dır. Savaş kararlarından çok meclis yönetiminde ve ikna edici konuşmalarında daha etkilidir. Sonuçta Mebuslar Meclisi’nin yeniden kuruluşu ile şimdiki TBMM’nin bir nevi ciddi temellerini atmıştır. İttihat ve Terakki’ye karşı söylenen sözler zamanla farklılık göstermektedir. İlk başlarda her zaman iyi olduğu ve millet egemenliğinin temelini attığını söylemek gerek. Kimler var bu İttihatçıları destekleyenler veya üyeleri hemen yazayım; Mustafa Kemal Atatürk, Kazım Karabekir, Mehmet Akif Ersoy, Nuri Conker, İsmet İnönü, Ali Fethi Okyar, Halil Kut (Enver Paşa’nın amcası) , İsmail Hakkı Canbolat, Hüseyin Cahit Yalçın vs. Ancak sonradan aralarında anlaşmazlık olunca ve İttihatçılar da demokrasi getiriyorum diye demokrasiden uzaklaşınca tabi saydığım kişiler de İttihat ve Terakki Fırkası’na karşı çıkmıştır. Kitapta Abdulhamit Han’a karşı da güzel sözler söylenmemekte. Abdulhamid Han da devlet için çok çalıştığı ama maalesef güçlü devletlerin karşısında zorlandığı bir gerçektir. Ne Abdulhamid Han ne de Enver Paşa dönemin adamı değildi. Keşke Kanuniden sonra gelen Abdulhamid Han olsa ardından da Enver Paşa olsaydı.. Ya da Enver Paşa, Kurtuluş Savaşında olsa ve ardından mecliste görevler alsaydı, Lozan konferansına o katılsaydı ikna gücü ile birçok devletleri ikna ederdi.. Ama tarih keşkeler ile olmuyor.. Sarıkamış Harekâtı için de evet oraya emirlerini verdi. Ancak oraya gitmek isteyen bir takım paşalara da sordu, Ruslar ile durum nasıl yenebilir miyiz diye. Onların bazıları da makam mevki kazanmak için yenebiliriz diye gittiler ve savaş yapıldı. Ancak oraya giden komutanların beceriksizliği yüzünden savaş kaybedildi ve ardından bunların hepsi de Enver Paşa’yı sorumlu tuttu. Dünya savaşını yöneten Enver, Talat ve Cemal Paşalar idi. Sarıkamış’ta yenildik. Ancak Çanakkale’de kazandık. Sarıkamış’ta yenilmenin sorumlusu Enver Paşa ancak Çanakkale’de başarının sorumlusu Enver Paşa neden değil? Ayrıca ordularımız o dönemde Erzurum’u hatta Kars’ı geçmesi bile bir mucize idi. Sarıkamış’ı da geçseydi savaşın şekli bambaşka olurdu. Tarih çok acımasız geçseydi kahraman olurdu geçemediği için başarısız hayali oluyor. Aynı şeyler Mustafa Kemal’in de başına gelmemiş miydi? Eskişehir-Kütahya Savaşı kaybedilince başkomutanlık yetkisini meclis Mustafa Kemal’i sevdiğinden değil başarısız olursa tüm sorumluluğu Atatürk’e yükleyecekti. Ya Mustafa Kemal de başarısız olsaydı? Tarih gerçekten çok acımasızdır. Bir diğer mesele de Dünya Savaşı sonrası Enver, Talat ve Cemal Paşa kaçtı söylentileri. Bu insanlar kaçıp güzel bir hayat yaşamak için bir ülkeye yerleşmedi. Hepsinin de yaşamına ve sonlarına bakarsak Türklük için elinden geldiği müddetçe savaşmayı göze alıp şehit düştüler. Yazımı sonlandırayım gari. Lafın özlerini söylemek gerekirse; tarihteki hiçbir Türk kahramanını birbirinden ayırt etmemeliyiz. Siz hiç Avrupa’yı mahveden Napolyon’u eleştiren bir Avrupalı ya da Fransız gördünüz mü? Ya da Dünya Savaşı’nı kaybedip Atatürk’ün önünde eğilen Venizelos’u eleştiren bir Yunanlı gördünüz mü? O nedenle: Enver Paşa da bizim, Abdulhamid Han da bizim, Mustafa Kemal Atatürk de bizimdir. Son sözü Mustafa Kemal Atatürk’ün Enver Paşa hakkında söylediği şu söz ile kapatayım: “Enver bir güneş gibi doğmuş, bir gurûb ihtişamıyla batmıştır; arasını tarihe bırakalım.”
Enver Paşa’nın Romanı
Enver Paşa’nın RomanıAhmet Haldun Terzioğlu · Panama Yayıncılık · 2017130 okunma
·
161 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.