Yarali Dil....Kürtçe, yasaklı dil...
Bir toplumun dili, edebiyatı,kültürü olmalı. Yasaklanmamali, yaşamalı özgürce kendi edebiyatında ve toplumun acılarını, sevinçlerini, tarihini, mutsuzlukları, mutlulukları, sanatına dair aktarmalı yazilara...
Evliya Çelebi'nin Seyahâtname isimli eserinde şöyle geciyor;
"Cezire lehçesinde uzun bir kürtçe şiire yer verilmiştir. Molla Ramazan adında, Kürt şiiri alanında kuvvetli bir şair bahsedilmiştir".
Kürtlerin her zaman var olduğu ve halen kendi edebiyatlarını,dilini, tarihinin uğruna mücadele veren bir halk...
Ehmede Xani
Feqîyê Teyran
Melayê Cizîrê
Evdelê Zeybikê
Erebêl Şemo
Cigerxwin
Mele Perîşan
Melayê Bateyî
Nalî
Salîn
ve daha sayamadığım niceleri kürt edebiyatı uğruna sürgün çilesiz çaresiz hayat yaşamışlar.
Ana Dilimin ne çok yasaklanması ne çok çaresiz ne çok yaralanması ne kadar acı. Oysa dil bir toplumun aynasıdır....
Onların gayeleri yasaklı olan dillerini özgürce dile getirebilmekti. Halende yaşıyoruz bu yasaklamaları....
Kimi toprakta, kimi hapiste...
Edebiyatımızın çok zengin içerikler sahip olduğunu gösteriyor..
Edebiyat Dilin meyvesidir..
Mehmed Uzun'u okuyun ve renklere dönüşün🕊