Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

906 syf.
·
Puan vermedi
Çok kıymetli mitoloji okurları, 906 sayfadan oluşan bu kitapla ilgili sayfalarca şey yazılabilir ancak eminim ki ne siz okursunuz ne de benim tembelliğim buna izin verir. O yüzden okumadan önce -özellikle başladığınız kitapları bitirmeden bırakmayanlardansanız- bilmenizde fayda olacağını düşündüğüm birkaç noktaya değinmek istiyorum. Kitap Yunan ve Roma, Ortadoğu, Kuzey Avrupa, Britanya Adaları, Uzakdoğu ve Pasifik Adaları, Afrika ve Amerika Söylenceleri ana başlıkları altında toplanmış toplam 59 destan ve söylenceden oluşuyor. O yüzden kolayca şu sonuca varabilirsiniz her ne kadar hacimli bir kitap gibi görünse de içindekiler bir özetten ibaret. İlyada, Odessa, Aeneas, Kral Arthur gibi popüler destanların yanı sıra büyük ihtimalle ismini ilk kez duyacağınız ve muhtemelen Türkçelerini bulmakta zorluk çekeceğiniz kısa söylencelerden oluşuyor. İşte kitabı okunabilir kılan da sadece bu söylenceler. Hangi mitoloji sever İlyada ve Odessa’yı kısa bir özetinden okumak ister? Bu destanları tek kitap halinde ayrıca okuduğum için bu yorumu yapabiliyorum, ebedi değerlerinden o kadar çok şey kaybetmişler ki kitaba devam etmek için kendimi zorlamak zorunda kaldım. Kısacası zaten ulaşılabilir olan bu destanları asla bu kitaptan okumakla yetinmeyin. Yunan ve Roma başlığı altında yazılan destan ve söylenceleri okumadan geçebilirsiniz başka kaynaktan okumak şartıyla tabi. Diğer bir husus yazarımızın da bir tarafı var elbette. Bunların başında hala görüş ayrılıkları olan Anaerkil toplumlardan Ataerkil topluma geçiş geliyor. Yazarımız şiddetle savunuyor bunu pardon savunmaktan öte direk o şekilde sunuyor zaten. Tartışmalı konularda görüş bildirimin ötesine geçip kesinlik içeren ifadeler kullanımı kitabın güvenirliliğini sarsıyor. (Ben böyle değerlendiriyorum en azından) Daha da önemli diğer bir husus bu söylenecelerin özgünlüğü, yazarımız da açıkça ifade ediyor bunu. Maalesef yeni dinlerin kabulü söylencelerde de değişikliklere yol açmış. En kötüsü bir sürü kitap küle dönüştürülmüş. Her ne kadar söylenceler uzun bir geçmişe ait olsalar da yazıya geçirilmeleri de yakın tarihlerde olmuş. Donna Rosenberg de bu tarihlere ve hangi kaynaktan yararlandığına söylencelerin başında yer vermiş. İleri okumalar yapmak isteyenler için büyük hizmet gerçekten. Bir de aklımda kocaman bir soru işareti bırakan misyonerler var. Özellikle Amerika kıtası söylencelerinin okuyucuyla buluşmasını sağlayan, kayda geçiren onlar olmuş. Yazarımız dediğine göre bu işi titizlikle yapan da olmuş aynı hassasiyeti göstermeyen de. Ulaştıkları toplumları bir yandan hristiyanlaştırmaya çalışırken diğer taraftan da söylenecelerini kayda geçiren bu misyonerlere teşekkür etmeli miyiz??
Dünya Mitolojisi
Dünya MitolojisiDonna Rosenberg · İmge Kitabevi · 2017162 okunma
··
459 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.