Bu kitabı okumaya başladığım andan itibaren yazarın kalemine hayran kalmıştım. Kurgu bir yana yazarın neyi nasıl anlattığı benim için daha dikkat çekiciydi. Öyle bir gerçeklikle anlatıyordu olanları oradaymışım, her şey bir kurgu değilmişte her şey gerçekmiş gibi geliyordu. Abartılı şeyler anlatmıyordu. İnsanlarda merak duygusu uyandırmak için çabalamıyordu. Hikaye aksın diye saçma sapan olaylar var etmiyordu. Kahramanlar sokakta, markette, otobüste rastlayabileceğiniz insanlardı. Hayatı tüm normalliğiyle kahramana sunduğu bakış açısıyla kendi kalemiyle okura sunuyordu. İşte ben en çok bunu sevdim.