Gönderi
| Son Şans – Damlanur Büyükşen |
.
Yine hem kalemini hem de kendisini çok sevdiğim bir yazarın kitabıyla buralardayııım. Canım Damlacığım yine beni kendine hayran bıraktı.
Bir Deli Bahar Rüyası’nı okuyanlar bilir. Oradaki karakterimizin abisi Sinan’ın hikayesi Son Şans.
Zeynep babasının biricik prensesi kızımız. Lise Mezuniyeti için heyecanla hazırlanırken son anda yaşadığı bir sıkıntı yüzünden –bu sıkıntı Cangiller’den nefret ettiğimi belirtmem gerek- eve dönüp babasını arıyor ve çalışma odasında gördüğü belgelere, borçlar icra belgeleriyle yüzleştiği gerçek onu korkuya sürüklüyor ve çekmecede babasının ona aldığı mezuniyet hediyesi bilekliği ve veda notu… İşte burada korku başlıyor ve kendini dışarı attığı gibi babasını bulmaya gidiyor. Buluyor da. Son anda gözlerinin önünde kendisini öldüren babasını buluyor.
Diğer yanda Sinan ise Selim’in sıkıntıları ailenin görevleri derken yapmak istemediği şeylerin peşinden giden, kardeşi için her şeyi geride bırakıp Roma'ya gidecek olan ve düşünce dolu kafayla sahilde yürürken kayalıklara oturup titreyerek ve hıçkırarak ağlayan kızı fark ediyor. Polise haber verip onlar gelene kadar kızın yanında kalıyor ve o akşamın tek hatırası hırkasını ona bırakarak…
Vee aradan 7 yıl geçiyor. Zeynep annesi ve babaannesi için çabalayan gecesini gündüzüne katarak garsonluk yaparak hayatını idare ettirmeye çalışıyor. Tabii kendini bilmezin biriyle yaşadığı sorun yüzünden işinden kovulunca kapının önünde tanıştığı insan hayatının dönüm noktası oluyor.
Faruk Erbaş yani Sinancığımızın babası. Eee doğal olarak asıl hikaye şimdi başlıyor. Sinan'la yolları kesişiyor ve başlasın eğlence dolu hikayemiz. Sinan’ın kızdan etkilendiği halde kabullenemediği zaman verdiği tepkiler yaptıkları özellikle pastanedeki ilk karşılaşma efsaneydi.
Bu kitapta bolca gördüğümüz Bahar ise bilirsiniz ki benim favorim. O planları yok mu? Sen efsanesin be Bahar! Senin elinden hiçbir şey kurtulmaz kızım!
Sinan’ın öküzlükleri Zeyno’nun asla eğilmeyen dik başı derken hem çok eğlendiğim hem de çok kızdığım olaylara şahit olduk. Sinan’ın hata yapıp kenara çekilmeyen hali, kendinden emin duruşu, pes etmeyen halleri onu gözümde zirveye taşıdı. Ayyy özellikle Sinan’ın ailesi var ya kitaptaki favorim.
Hem alttan altan ima yakıp hem de bu kadar sevimli başka bir aile var mı bilmiyorum. Zeyno'ya ilk andan beri tavırları samimiyetleri falan çok tatlıydı. Eee boşuna çöpçatan timi değil onlar.
Sinan’ın kız kardeşi Derya, Bahar ve Zeyno bir araya gelince neler oluyor tahmin edebiliyor musunuz? Dağılır şimdi buralar. Ama Derya'ya da ekstra bir parantez açmak istiyorum. Onu da aşırı derecede sevdim ve hikayesini çoook istiyorum. Bu aile bir şahane! Girince çıkmak istemiyorsunuz. Ayyy yorumu yazarken kitaba yeniden başlama isteğiyle dolduum. Entrikaya bayılan bir insan olsam da Damla’nın öyle güzel bir kalemi ve karakterleri var ki onlar sıradan bir konuşmanın içerisinde bile olsa aşırı hoşuma gidiyor. Zeyno ve Sinan nasıl karşılaştı, neler yaşadı, olaylı hayatlarında neler oldu işte hepppsi bu müthhiş kitapta. Damla’nın kurgularıyla hala tanışmadıysanız çok şey kaybediyorsunuz! Kesinlikle okuyuun!
·
126 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.