Siyasi düşünce tarihinden devam edelim istiyorum... Siyaset felsefesi gerçekten benim en sevdiğim alan...
İnstagram yorumuna yaza yaza bitiremeyeceğimiz cümleler olsa da sizlere biraz kitaptan bahsetmek istiyorum.
Siyasal liberalizmin kurucularından sayılan #johnlocke bu kitabında aslında sosyalizme de kapı açmakta...
Birinci deneme kısmında: mutlak egemenliği yıkma çabası vardır... ikinci deneme komşunda ise; mutlak monarşiye bir darbe vurur. Sivil toplumu vurgulamaktadır.
Montesquieu’nin “kuvvetler ayrılığı” kuramı aslında ilk bu kitapta yer almaktadır ama bende okulda bunu bu şekilde öğrenmemiştim. Bana göre Liberal Amerika’nın bile temel fikir babasıdır Locke...
Özet:
Aslında Locke, İngiliz iç savaşı döneminde yaşamış biri olduğu İçin onun psikolojisinden düşüncelerine bakmamız gerekir. Herkesin eşit ve özgür olduğu durumda bunu kısıtlayan şey doğa yasalarıdır. Locke Hobbes’in tersine doğa durumuna en ideal durum der. İnsanlar doğa durumundayken barış içimdedir. Kaos sistemi yoktur.
Locke Doğa durumundan, sivil topluma, oradan siyasal toplumun başlangıcına sonra devlet biçimlerine doğru bir evrimden bahşediyor... devlet insanların 3 temel hakkını gözetmelidir: mülkiyet, eşitlik ve özgürlük... Devlet daha fazla bir şeye asla karışmamalıdır.
Toplum sözleşmesini savaşla yapmayı doğru bulmaz keza mülkiyet de savaşla kazanılmaz... çünkü emek olmadan bu haklara sahip olunamaz.
Yöneticiden memnun kalmayan halka yeni yönetici seçebilir.
Din ve devlet işleri ayrıdır. Kliseye gitmek bireyin kendi tercihi olmalıdır.
Yani devlete kendilerini koruma be cezalandırma haklarını devrederler.
Siyasal iktidarın bir sınırı olamadı sınırlı devlet kavramı ortaya cıkmalıdır.
Sözleşme öncesi durum barbarlıkken uygar bir yönetim ancak #toplumsözleşmesi ile olur. 
John Locke 
Yönetim Üzerine İkinci İnceleme
·
156 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.