Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Çocuklarınız için tarih kitapları toplamalısınız.*
1950’den itibaren yaşadıklarımıza baktığımızda kahramanların vatan haini, vatan hainlerinin de kahraman ilan edildiğini görmekteyiz. Bugünlerde de Türk Tarih Kurumu'nun başına getirilen kişi Mustafa Armağan denen "Türk düşmanı yalancı tarihçi" ile birlikte İskilipli Atıf'ı anan şahıs!... Bunların adetidir "Vefa!" günleri düzenleyip nerede vatan haini nerede gerici var anmak ve ne yazık ki gerçeği doğru düzgün bilmeyen gençlerimizin beyinlerini yıkamak!... Peki kimdir bu İskilipli Atıf denen zürriyetsiz ona bakalım: İskilipli Atıf ”Halkı isyan ve irticaya teşvik” ettiği için ve Milli Mücadele'de başkanı olduğu Teali İslam Cemiyeti'nin “ihanet bildirilerinden” dolayı, Ceza Kanunu'nun 55. Maddesi gereğince “anayasayı tağyir” suçuyla “vatana ihanetten” asıldı. İskilipli Atıf'ın, “şapka karşıtı kitap yazdığı için asıldığı” iddiasının kaynağı Necip Fazıl'ın, baştan aşağı martaval yığını olan “Son Devrin Din Mazlumları” adlı propaganda kitabıdır. **** İskilipli Atıf meselesinin aslı şudur: İskilipli Atıf'ın sicili hiç parlak değil. II. Abdülhamit döneminde Meşihat-ı İslamiye Dairesi'nde görevliyken dönemin şeyhülislamı tarafından Bodrum'a sürülüyor. Bodrum'dan başka birinin pasaportu ile gizlice Kırım'a kaçıyor. Meşrutiyetin ilanından bir hafta önce İstanbul'a dönüyor. Meşrutiyet döneminin en gerici yayın organlarından biri durumundaki Beyanül Hak dergisinde yazılar yazıyor. Meşrutiyet döneminde Mahmut Şevket Paşa suikastından sorumlu tutularak Sinop'a sürülüyor. Sinop'tan Çorum'a, arkasından Boğazlıyan'a, peşinden de Sungurlu'ya sürgün ediliyor. İskilipli Atıf'ı aklamak isteyen Necip Fazıl, bu sürgün kararlarını “din alerjisi olan İttihatçıların zulmü” diye yorumluyor. *** Milli Mücadele'nin başlarında, 19 Şubat 1919'da, İstanbul'da Mustafa Sabri'nin başkan, İskilipli Atıf'ın ikinci başkan olduğu “Müderrisler Cemiyeti” kuruluyor. Bu cemiyet, 24 Aralık 1919'da “Teali İslam Cemiyeti” adını alıyor. İskilipli Atıf, bu cemiyetin başına geçiyor. İskilipli Atıf'ın başkanlığındaki Teali İslam Cemiyeti,  İngiliz işbirlikçisi Damat Ferit'in “Hürriyet ve İtilaf Fırkası”nı destekliyor. Ayrıca Milli Mücadele karşıtı “İngiliz Muhipleri Cemiyeti” ile de ortak çalışıyor. İngiliz Muhipleri Cemiyeti kurucusu Sait Molla, Rahip Frew'e gönderdiği 26 Ekim 1919 tarihli 8. mektupta, Teali İslam Cemiyeti'nin en etkili isimlerinden Mustafa Sabri ile görüşüp anlaştıklarını yazıyor. Teali İslam Cemiyeti, Trakya, Batı ve Orta Anadolu'da birçok şube açıyor. Özellikle Konya, Niğde, Nevşehir bölgelerinde etkili oluyor. Biga, Gönen yöresindeki Gavur İmam ve Anzavur ayaklanmalarında rol oynayan ve İngilizlerin desteğiyle Kuvayı Milliye'ye karşı cihat ilan eden Ahmediye Cemiyeti'ni destekliyor. *** Mustafa Sabri'nin başkan, İskilipli Atıf'ın ikinci başkan olduğu Müderrisler Cemiyeti (Teali İslam Cemiyeti'nin öncüsü) 26 Eylül 1919'da Milli Mücadele karşıtı bir bildiri yayımlıyor. Bu bildiride, Kuvayı Milliyecilere “adi eşkıya”, “deli”, “cani”, “kudurmuş haydutlar” ve “aldanmışlar” diye hakaret ediliyor. İskilipli Atıf'ın başkanlığındaki “Teali İslam Cemiyeti” ise Ağustos 1920'de Milli Mücadele karşıtı çok ağır bir bildiri yayımlıyor. Bu ihanet bildirisi 30 Ağustos 1920'de Yunan uçaklarıyla Anadolu'ya atıldı! *** İskilipli Atıf'ın Teali İslam Cemiyeti, Ağustos 1920'de ikinci bir “ihanet bildirisi” daha hazırladı. Aydınlar için hazırlanan o bildiride de millet, “Kuvayı Milliye eşkıyasını ortadan kaldırmak için yemin etmeye” davet ediliyordu. Yargılanması ve idamı: 25 Kasım 1925'te 671 sayılı Şapka Kanunu kabul edildi. Şapka Kanunu sonrasında Erzurum, Sivas, Kayseri, Maraş, Giresun ve Rize'de şapka karşıtı bazı isyanlar patlak verdi. Bu illere daha çok dışarıdan gelen bazı kışkırtıcılar, “şapka geldi, din elden gitti” propagandasıyla halkı Cumhuriyete karşı isyan ettirmek istediler. Olaylar bastırıldı. İsyanların elebaşları İstiklal Mahkemeleri'nde yargılanıp cezalandırıldı. Yargılamalar sırasında şapka karşıtı isyanlarda İskilipli Atıf'ın 1924'te çıkardığı “Frenk Mukallitliği ve Şapka” (Batı Taklitçiliği ve Şapka) adlı eserinin etkili olduğu görüldü. Çünkü İskilipli Atıf, 32 sayfalık bu risalesinde “Şapka takmak küfürdür!” diyor. “Şapka, din ve milliyet göstergesidir!” diyor. “Dolayısıyla şapka takmak Müslümanı dinden çıkarır!” diyor. İskilipli Atıf'a göre “Müslümanlar dinlerine, kalpleriyle ve dilleriyle olduğu kadar, feslerinin sarığı ve püskülü ile de bağlı olmalıdırlar. Bu bağı bozmak, düpedüz dinsizliktir, küfürdür!” İskilipli Atıf, “Frenk Mukallitliği ve Şapka” adlı kitabı nedeniyle 16-18 Aralık 1925'te Giresun İstiklal Mahkemesi'nde yargılanıyor. Daha önce İçişleri Bakanlığı, 26 Eylül 1925'te 4717 numaralı bir emir ile bu kitabın toplatılıp satışının yasaklanmasına karar vermişti. İstiklal Mahkemesi, bu kararı hatırlatarak İskilipli Atıf'ı serbest bırakıyor. Ancak çok geçmeden İskilipli Atıf'ın, söz konusu kitabını, özellikle şapka karşıtı isyanların çıktığı bölgelere el altından dağıttığı anlaşılıyor. Bu nedenle İskilipli Atıf, bu sefer de Ankara İstiklal Mahkemesi'nde yargılanıyor. (Ocak-Şubat 1926) Ankara İstiklal Mahkemesi Zabıtları yayınlanmıştır. Bu zabıtlara göre İskilipli Atıf, şapka karşıtı kitap yazmaktan değil, yazdığı bu kitabı –kitabın toplatılması ve satılmaması kararına rağmen- özellikle isyan çıkan bölgelere gönderip halkı Cumhuriyete karşı isyana ve irticaya teşvikten ve başkanı olduğu cemiyetin Milli Mücadele'deki ihanet bildirilerinden yargılanıyor ve asılıyor.
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.