Amanoslarin her zaman kapildigim büyüsünün nedenlerini düşündüm. Nereye gidersem hep dönmek istediğim coğrafyanın (üstelik içimde biseyler acidigi halde her zaman kıyısında kendimi bulacağım.) bütünüyle kim olduğumu bilemeyecek sırlarla dolu olduğunun farkındayım.
Başrollerinin hepsinin kadın olduğu bu hikayelerden en çok Dimitra etkiledi beni. Onu en çok anladım en çok onu hissettim.
Kitabın başındaki tasvirler okurken kanımı dondurdu. Yapabilsem o sayfaları hiç yayinlamazdim. Bu benim kişisel görüşüm tabiki.
Hikayelerin benim dediğim sahiplendigim topraklar üzerinde hayat bulması ise okurken en dayanılmaz olduğu zamanda bile devam etmemi sağladı.