Gönderi
"Philosophiae Consolatio"
Soylu bir ailenin Hıristiyan çocuğu olarak MS. 480 yılında Roma'da doğmuş. Küçük yaşta babasını kaybetmiştir. Sonra önemli bir devlet adamı olan Symmachos tarafından evlat edinilmiştir. Önce Roma ardından Atina'da iyi bir eğitim aldıktan sonra, genç yaşta Roma'da konsül seçilmiştir. Bu ayrıcalıklı göreve iki oğlunun da seçilmiş olması ve İmparator'a yakınlığı, kendisine karşı çevresindekilerin düşmanlık hislerinin artmasına neden olmuştur. Bu düşmanlıklar sonucunda kendisine iftira atılmış, Boethius'un İmparator'a düzenlenen komplonun içerisinde yer aldığı iddia edilmiştir ve daha sonra Boethius vatan hainliği ile suçlanmış, idama mahkum edilmiştir. Maalesef herhangi bir savunması alınmadan büyük işkencelere tabi kalarak öldürülmüştür. Alnına geçirilen bir sicim gözleri yuvarlarından fırlayıncaya kadar gerilmiş ve o haldeyken kalın bir sopayla ölünceye kadar dövülmüştür.
Zindanda, idamını beklerken yazdığı en ünlü eseri olan Felsefenin Tesellisi, Ortaçağ boyunca çok okunan, yorumlanan ve sonraki yıllarda birçok dile çevirileri yapılan bir eser olmuştur. Bu kitap için söylenebilecek en önemli şey belki de tek şey inanç ve aklın muhteşem dansı olduğudur. Bu kitap aynı zamanda Boethius'un Roma mahkemeleri önünde taşınmayan davasının halk önünde savunulması ve aklanmasıdır.
Son günlerini yaşayan Boethius teselliyi felsefede aramıştır. Bu eser aynı zamanda Boethius'un kendi iç hesaplaşmasıdır. Düşünür bu kitabında kendi onuruna, ahlak anlayışına ve adalete olan tutkusuna hiç yakıştırmadığı vatan haini suçlamaları karşısında en çaresiz anlarını yaşarken birdenbire yanında beliren ve çok güzel bir kadın olarak betimlediği Felsefe'yle yaptığı sohbeti konu alır. Bu kitapta felsefe tarihinin en can alıcı konuları tartışılır; kader, şans, özgür irade, ahlak, tanrısal öngörü ve mutluluk. Eserde düşünürün Yunanlı felsefecilerden çok fazla etkilendiğini görüyoruz. Özellikle Platon'un diyalogları ile Aristoteles'in Nikomakhos'a Etik kitabından çok fazla etkilendiği görülüyor. Zaten Boethius: "Benim ilk amacım Aristoteles ile Platon'un tüm eserlerini Latince'ye çevirmek, üzerine Latince yorumlar yapmak hatta onlara Latince elbisesi giydirmektir." diyor. Aynı zamanda amaçları arasında Aristoteles'in ve Platon'un uzlaşmaz olduğunu iddia edenlere karşı onların ne kadar çok ortak noktası olduğunu ve onların görüşlerini uzlaştırmak olduğunu ifade eder.
Kitap Platon'un diyaloglarındaki gibi karşılıklı konuşma şeklinde yazılmıştır. Bir tarafta soru soran Boethius, diğer tarafta ise ona cevap vermeye çalışan Felsefe. Kitap sadece nesirden meydana gelmemiştir kimi yerlerde nazımla da karşılaşıyorsunuz. Beş bölümden oluşan Felsefenin Tesellisi’nde kadere isyanla başlayan sorgulama, son kitapta tanrısal öngörü ve insanın özgür iradesi arasındaki ilişkide düğümlenir ve çözülür.
Yer yer beklentilerimin altında kalsa da zenginlik gibi olumlu sanılan vasıfları güzel eleştirdiği, özellikle insan özgürlüğü konusunu iyi izah ettiği ve felsefenin bir mahkuma nasıl teselli verdiğini görmek için okunabilir.
"Doğa seni annenin rahminden yarattığında, seni çıplak ve hiçbir şeyin yokken aldım ve benim kaynaklarımla besledim. Seni şımartacak şekilde üstüne düştüm ve pohpohlayarak yetiştirdim. Benim yetkimdeki her şeyin en bereketlisi ve görkemlisiyle donattım seni. Şimdi canım senden el çekmek istiyor. Başkasına ait olanları kullandığın için minnet duymalısın. Tamamen sana ait olan şeyleri kaybetmişsin gibi şikayet etmeye hakkın yok ki! Kaybettim diye hayıflandığın şeyler sahiden senin olmuş olsaydı onları asla kaybetmezdin."
·
21 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.