Gönderi
"İt kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgem sanırmış."
Kitaba bu atasözüyle giriş yapmış yazarımız ve aslında bakarsanız tüm kitabı bu atasözüyle özetlemiş desek yeridir.
"Zübük" adı zeybeklikten türeyen zübüklük sıfatının bir insanda vücut bulmuş halidir diyebiliriz. Peki nedir zübük? Nedir zübüklük?
Zübük: halk arasında kendi menfaatleri doğrultusunda hareket eden olmayanı bir kılıfına uydurup olduran, menfaatçi sahtekar, dalkavuk, yalaka gibi anlamlara gelmektedir.Olay Orta Anadolu'da herşeyden bı haber adeta üzerine ölü toprağı serilmiş kurtarilmayi bekleyen bir kasaba da gecmektedir.Kitap asıl kahraman Zübükzade İbrahim Bey'in türlü dalaverelerle secimlere girmesi, bir kasabayı yaşlısından gencine herkesi parmağında oynatmasi, rüşvetin Allah'ını alırken bunu bir iyilik yapiyormuşçasına legal yollardan alıyormuş gibi göstermesi insanların her defasında ona bir parça daha minnet duymasi, defalarca kandirilmalarina rağmen yinede her defasında onun kapısına gitmelerini ve sonunda da ondan kurtulmanın yolunu yine onun makam ve mevkisini yükseltmek ve yüceltmekte bulan zübüklerin kendi içinde bir zübük yarattiklerini konu alıyor.
Yazar hiciv ve mizahı öyle güzel buluşturmus ki yer yer gülmekten kırılırken yer yer de sinirden çatliyorsunuz.İnsan oğlu nasıl bu kadar ahmak ve aptal olur diye düşünmeden edemiyorsunuz.Yanlış olduğunu bile bile inandığı bir şeyi de kendine dikte ettirmesi de cabası.Akildan yoksun kendi benliğini yitirip bir dalkavuğa maşa olmuş bir millete üzülmeden de edemiyorsunuz.
Aziz Nesin aynı zamanda bu eserle siyasetin tüm sahtekerligini, siyaset için her yol mübah anlayışıyla siyasi ahlaksızlığı da somut gerekçelerle bir bir gözler önüne seriyor.İnsanoğlu ne kandirilmaktan yoruluyor ne aldatilmaktan uslaniyor.İtiraz etmiyor çünkü kendisi de bir zübük sesini çıkarmıyosaa bilin ki onunda bir menfaati var yani zübüklüğe kendi zübüklüğünden çanak tutuyor aslında.
Eser ilk olarak 1961 yılında basılmış ve okurken fark edeceksiniz hala günümüze ışık tutuyor desem yeridir.Anlatilan da yaşanılan da okadar aşina olduğumuz şeyler ki çok ta şasirmiyorsunuz. Zübük olmanın yolunun yine zübük bir toplumdan geçtiğini de vurgulamak gerek.Ah bir de zübük kabul etmiyor mu zübüklüğünü inanmamak içten bile değil.
Son olarak yazarın alaylı ve hafif mübalağalı anlatımı, yerel dili kullanması ve yaşananları da bizzat yaşayanların dilinden anlatması esere ayrı bir güzellik katmış.Uluslararasinda da büyük yankı uyandıran bu eseri okuyun okutun sevgili okur
··
35 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.