Esselamu Aleyküm
Öncelikle yazarı tanıyalım: ONUR ATALAY Galatasaray Lisesi'nin ardından lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve uluslararası lişkiler Bölümü'nde tamamladı. Galatasaray Üniversitesi Uluslararası llişkiler Bölümü'nde yüksek lisans derecesini aldı. University of Cape Town'da başladığı doktora çalışmasını tez aşamasında bıraktıktan sonra Galatasaray Universitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nde farklı bir doktorayı tamamladı. Ingilizce ve Fransızcadan yaptığı çevirilerin yanı sıra yüksek lisans tezi de kitap olarak yayımlandı: Kızıl Elma Koalisyonu: Ulusalcılar, Milliyetçiler, Kemalistler, Paradigma Yayınları, 2006.
Bu kitap, özellikle şu zamana kadar okuduğum ve hayata bakış açımı etkileyen kitaplar arasında ilklerdedir. Özellikle günümüzdeki birçok kavramı daha iyi anlamlandırmamı sağladı ve bakış açımı iyi bir şekilde geliştirdiğini düşünüyorum.
Bu kitap doktora tezinin bir bölümünün kitaplaştırılmasıyla ortaya çıkan bir eserdir. Kitap 11 bölümden oluşmaktadır. Buradan anlaşılacağı üzere kitabın içinde kulaktan dolma bilgiler değil tamamı kaynaklara dayanan bilgilerden oluşmaktadır.
En birincil kaynaklardan örnek vermek gerekirse: TBMM zabit tutanakları, CHP kurultay tutanakları, nutuk, dönemin siyasileri ve yazarlarının konuşmaları. Sadece kaynaklar kısmı 22 sayfadır.
Kitap Fransız ihtilali ile başlıyor. Özellikle Fransız ihtilalinden sonra ortaya çıkan seküler anlayışının, özellikle 1930'lar Türkiyesini etkileyip etkilemediği & ne kadar etkilediği anlatılmaya çalışılıyor.
Fransız ihtilali ile batının sinema, tiyatro, şiir gibi araçları kullanarak ideolojilerini nasıl kitlelere rahatlıkla empoze etmeyi başardıkları ve diğer devletlerin de kitlelere fikir aşılamak için bunlar ve bunar gibi araçları ne kadar güzel kullandıklarına şahit oluyoruz.
Fransız ihtilalinden sonra ortaya çıkan; bilimin kutsallaşması, cennetin dünyaya indirilmesi, vatan, millet gibi kavramların kutsallaştırılıp dinin yerine konulmaya başlanması ve bu kutsanmanın diğer ülkelerde meydana geldiği gibi 1930'lu yılların Türkiyesini nasıl etkilediğini çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. (Tabiki bu etkiler sadece o dönem için değil, günümüzde de etkisini sürdürmektedir.)
Özlikle 1930'larda siyasetin kutsanması ile (devletin eliyle) birlikte dini reforme etme isteği ve dinin artık tamamen kaldırılma çabaları başlamış, dinin kaldırılmayacağını anlayınca benimsenen ideolojilerin kutsanması/dinselleştirilmesi başlanmıştır.
Örnek olarak dini bayramlar yerine kendi bayramlarının kutlanması gibi en küçükten(!) en büyüğe bütün dini kavramların & ibadetlerin artık Allaha karşı değil de devlete karşı yapılması. Bununla iktifa edelim zira arif olana bir kelam yeter.
Türkiye'de seküler bin din olarak kutsanan ideoloji: Kemalizm.
Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi kitapta Kemalizm, onun kutsalları (Medeniyet/Batı, Bilim ve Milliyetçilik) üzerinde genişçe durulmuş ve Kurtuluş savaşından itibaren bu kutsamanın artması ve 10. Yılda had safaya çıktığı belirtiliyor.
Özellikle herkesin bu kitabı okuyup üzerinde tefekkür etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Kitabın hemen hemen altını çizmediğim tek bir sayfa yok, bu yüzden alıntı paylaşmamayı düşünüyorum.
Şiddetle tavsiye ederim.
