Gönderi

Hayyriye
Hayriyye
Hayriyye
Asıl adı Yusuf olan Nâbî, 1642 yılında  Şanlıurfa'da doğumlu bir yazardır. Divan edebiyatın en usta toplumcu şairi sayılan yazarıdır Nâbî. Yazar 50 yaşında baba olmuş ve çocuklarına miras olarak içinde birbirinden güzel nasihatlerin olduğu bu kitabı yazmıştır.  Kitabı bölümlere ayırarak her bölümün başında oğluna övgü ile başlamıştır cümleye. Okunup bir kenara atılacak bir kitap olmayıp; başucu niteliğinde bir eser olmuştur. Kitaptan bazı alıntıları aşağıda yazacağım eseri kesinlikle tavsiye ederim. Ey ser-âmed güher-i bahr-i hayât Nüsha-i müntehab-i hüsn-i sıfât Ey hayat denizinin en birinci incisi; ey güzel vasıfların seçkin örneği (oğul)! (Ey hayatımın en değerli varlığı, en güzel vasıfların örneği, nitelikleriyle övülmeye layık olan oğlum! Sende olması gereken iyi huyları söyle, kendini değerlendir ve alçakgönüllü olup varlığına şükret. Yoksun olduğun iyi huyları bir say hele! Sonra da mülayim gönüllü ve derviş yaratılışlı ol! Huyca zengin, alışkanlıkça alçak gönüllü ol da böylece kurtuluş gülistanına kök sal!  Güler yüzlü olma, bizim olduğu kadar çevremizdekilerin de yaşantısını güzelleştirir; asık suratlı olma ise insanların nefret duymasına sebep olarak yaşantımızı zorlaştırır. Tatlı dil ve güler yüzün açamayacağı kapı yoktur.    Ey oğul, “derviş yaratılışlı, mülayim gönüllü ol” dedim ya; kibirli olma ki kibirli insanların kendilerini üstün görmeleri çevresindeki insanların kendinden uzaklaşmasına sebep olur ve kibirli insan yaşamı boyunca yalnızlığa mahkûm olur.   “Devlet malına güven olmaz, mevkii şehrin kapısından çıkmaz.” O yüzden makam ve mevkiinin geçici olduğunu bil ve hüner öğren, kendini geliştir.
·
57 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.