Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ne meşrutiyete aldırmıştı, ne Otuz Bir Mart'a, ne de sonraki fırkacılığa... Dünya umurunda değildi, onun yemeğine dokunulmasın, çarşı, pazar kapanmasın da isterse kan gövdeyi götürsün, İstanbul cayır cayır ateşe yansın... Hareket ordusu Taşkışla önünde muharebe ederken Rıza Efendi turfanda enginar buldurmuş, zeytinyağlısını yaptırıyor; Halaskâran İnkılabı'nda patlıcan turşusu kuruyor, Babiâli baskınında havanın soğukluğundan istinası büsbütün galeyana geldiği cihetle hindi doldurtuyor, kadayıf pişirtiyordu. İlle Balkan Muharebesi'nde İstanbul önünde muharebeler olurken Kurban Bayramı münasebetiyle şişman Kadı tatlılı yahni yaptırmayı, bumbar, şirdan kızarttırmayı hiç unutmamış, midesini alıştıklarından mahrum etmemişti. O şerefi, milliyeti, muzafferiyet veya mağlubiyeti hep yemek sofrası ardında görürdü.
Sayfa 123 - İnkılapKitabı okudu
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.