Gönderi

Usül Olmadan Esas Olmaz
Değerli 1 K Dostları..! Öncelikle selam eder, tekrardan Ramazan-ı şerifleriniz hayr olsun derim. Muhabbet etmek istedim güne dair, hayata dair,usüle dair:) Öncelikle Fatih Sultan Mehmet Han’ın bir sözüyle başlamak istiyorum; ‘’İnsanlara: ”Dinin nedir? Namaz kılıyor musun? Oruç tutuyor musun?" gibi Allah’ın soracağı soruları sormayın! İnsanlara: ”Aç mısın? Bir şeye ihtiyacın var mı? Bir sorunun var mı?" gibi kulun kula soracağı soruları sorun.’’ Evet, son günlerde en çok dikkate alınması daha doğrusu bizlerin düstur edinmesi gereken bir davranış örüntüsü değil mi? Niçin böyle bir cümle ile başladım? Bir arkadaşımız dostumuz okumuş olduğu bir Kur’an-ı Kerim Meali incelemesinde bulunuyor ve deniliyor ki; -Sen kafana göre yorum yapmışın, sen yapamazsın… Kısaca Pejoratif yani direkt yargılayıcı hüküm verici bir dil… Soruyorum dostlar usül böyle mi olmalı? Tabi ki tek kusursuz kitap Allah’ın kelamı, noksansız kelimeler de Allah’ın kelimeleridir. Bizler beşeriz, dil de hata eder kalp de… Bu bağlamda bir örnek veriyim Allah Resulünün hayatından; ‘’Mescid-i Nebevinin önünde arkadaşları ile sohbet ederken Allah Resulü, bir bedevi geliyor ve Mescid-i Nebevi’nin hemen yanına küçük abdesttini bozuyor. Sahabe tam hiddetlenecekken Allah Resulü durun diyor bekleyin… Bedeviyi yanına çağırıyor ve neden diye sorduğunda; -Ey Allahın Resulü bilmiyordum cevabını alıyor. Peygamberimiz as güzelce uyarıda bulunuyor ve sonuç; O bedevinin ismini hiçbir tabakat, siyer kitaplarında bulamayız… Ölçü; hataları örtüp insan onurunu,haysiyetini korumak… Bizler Tebliğ edebiliriz , tebyin edebiliriz ama teşri yapamayız yani kanunun koyucu hüküm verici değiliz. Hükmü Allah ve Resulü verir… Demem o ki; Usül bilmeden esas olmaz… Bizleri özel ilahi bir emirle görevlendirilmiş gibi üst perdeden ukala, sert bir anlatım ve tavır ne İslami’dir ne de insanidir. Kim olursa olsun din dilinde muhataba ve muhatabın varlığına, aklına, iradesine saygı esastır. Kuşkusuz ki saygı gösteren saygı görür... Sakın incitme bir canı. Yıkarsın arş-ı Rahmân’ı.” Sözünün unutulduğu, eleştirmenin , yargılamanın,tahkir etmenin maalesef zirvesini yaşıyoruz. Gelin ramazan ayında fabrika ayarlarımızı güncelleyelim… Var ise kırdıklarımız,üzdüklerimiz gönüllerini alalım. Birbirimizin kusurlarını Allah Resulunun ifadesi ile; ‘“Kim arkadaşının ayıbını örterse, Allah da kıyâmet günü onun ayıbını örter. Kim de müslüman kardeşinin ayıbını açığa vurursa, Allah da onun ayıbını açığa vurur. Hattâ evinin içinde bile olsa, onu ayıbıyla rezil eder.” (İbn-i Mâce, Hudûd, 5) hadisini merkezimize alalım.. Ve burada bir hatırlatmada bulunmak isityorum, Maalesef hadis paylaşımlarında bulunulup altına Hadis-i Şerif yazılıyor… Hadis Usulünde kaynak belirtmek esastır. Yoksa bilmeden de olsa vebal altına girebiliriz. Hamiş; Sözlerime son vermeden önce demem o ki; “Allah (cc) sizi ballandırsın...!” “Resulullah (sas) bir gün şöyle buyurdu: “Allah bir kula hayır murad ettiğinde, onu ballandırır?” Sahabe şaşırdı ve sordu: “Ya Resulullah! Ballandırmak nasıl olur?” Efendimiz (sas) buyurdular ki: “Allah onu ölümünden önce iyi işler yapmaya muvaffak kılar ve o iyi işler üzerindeyken ruhunu alır.” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 6/248) Baki selamlar…
··
41 görüntüleme
Nazlı Süner okurunun profil resmi
İhtimal dahilinde.
12 öğeden 11 ile 12 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.