Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

168 syf.
4/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kapitalizmin ilişkiselliğinde boğulan bir kitap :)
Her şey den önce şuna değinmek istiyorum, kitabın adı sosyolojiye kısa fakat eleştirel bir giriş. Kitabın adı böyle olmasına rağmen hiç de eleştirel bir giriş gibi görmemekteyim. Anthony Giddens ' ın sosyolojiye fail-yapı gibi kavramlarla fazlasıyla katkısı olmuştur ama bu kitapta aradığımı, umduğumu bulamadım. Açık konuşmak gerekirse kitabı okuyuculara önermeyeceğimi söyleyeceğim. Kitaba giddens iddalı açıklamalarla giriş yapmaktadır: ''Sosyolojinin ilgi alanına giren konuların tamamının ansiklopedik bir içeriğini sunma girişiminde bulunmuyorum. Bu tür bir içerik okuyucular başka bir yere bakmalıdır.'' Açıklaması bile bir tezatlık içermektedir, çünkü sosyolojiye bir giriş ve eleştirel bir giriş olarak düşünülen kitabın böyle bir açıklaması olmamalıdır. Kitap konu içeriği bakımından kısıtlandırılmış olduğunu kendisi de belirtmesine rağmen bir 'kapitalizm' içeriğinde bunaltılmış olduğunu düşünmekteyim. Kişisel olarak sosyoloji bu olmamalıdır düşüncesine sahibim. Sosyoloji bana göre ; eşitsizlikleri, tahakküm biçimlerini , iktidarları normalleştirilmiş bir kimlik altında göstererek meşrulaştırılmış olan bu tür eylemleri deşifre etmelidir. Sosyoloji rahatsız eden bir bilim olmalıdır. Sosyolog ise rahatsız eden bir bilim adamı, çünkü sosyolog kitleleri bilinçlendirmeyi hedeflemektedir. Kitabın içeriğine baktığımda ise daha çok makro alanla ilgilenilmiş olduğunu görmekteyim. Kitapta ki en beğendiğim durumu ise bir durumun iki karşıt görüşünün sonucunda yazarın kendi yorumunu ekleyerek aktarmasıdır. Ama eleştirel bir yaklaşım getirebildiğini düşünmemekteyim . Çünkü giddens' ın oldukça iddalı açıklamaları bulunmaktadır. Buda okuyucuya beklenti arttırmaktır. Kitapta bir nevi diyalektik uygulanmıştır diyebiliriz. Sentez durumunu pek başarılı görmesem de :). Kitapta ki konular ise birbiriyle ilişkiselliği açısından gayet memnun edici ama kapitalizm ve Marksizm bağlamında çok sıkışıp kaldığını düşünmekteyim. Konular ilişkiselliğin de şunları görmekteyiz : Sanayi devrimi, kapitalizm , Sınıfsal çatışma ve sınıf ayrımı, sosyal dönüşüm, Modernizm ve Modern Devlet, Kent ve Kentsellik, Aile ve Cinsiyet gibi konuları içermektedir. Kitabın sosyolojik bir bakış açısı geliştirebileceğini düşünmemekteyim. Ama ilişkiselliği açısından bir gideri var diyebilirim :) . Tekrardan söylemek gerekirse kitap kapitalizm'le boğulmuş olarak görmekteyim. Kitapta verilen araştırma örnekleri ise günümüzde kalmayıp 1970-1980 lerde kalmış günümüzü pek yansıtmayan örneklerle kalmış güncel bir durum söz konusu olamamıştır. Bu kadar kapitalizm ilişkiselliği yapılmış olup Marx'ı bu kadar önplana koyarken Weber'i dışlamak ne kadar mümkün olsa gerek diye düşünürken kitapta görmekteydim. Wittgeinstein' den bu kadar alıntı yapılmasına rağmen sosyolojide ki üçgeni görmemek nasıl mümkün olabilir diye de sorgulamaktayım. Marx- Weber - Durkheim üçgenini daha sağlam ilişselliği açısından eleştirel biri giriş olabilirdi. Kitabı galiba fazlasıyla yermiş bulunmaktayım :) Okuyuculara tavsiyem bunun yerine Bauman-Sosyolojik Düşünmek, Mevlüt Özben-Sosyolojik Kafa, Nilgün Çelebi- Sosyoloji Notları, Wright Mills Sosyolojik Tahayyül, Daha temel girişi alan Mehmet Zencirkıran- Sosyoloji, Arhtur Asa Berger- Durkheim Öldü! gibi kitapları önermekteyim. Bu karantina günlerinde sağlıcakla kalmanız dileğiyle..
Sosyoloji
SosyolojiAnthony Giddens · Siyasal Kitabevi · 2011274 okunma
··
403 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.