Yapı Kredi Yayınları, Nazım Hikmet’in 115. doğum, 54. ölüm yıldönümü çocuklar için hazırladığı bir kitapla anıyor. Nazım Hikmet, 1932 yılında Bursa Cezaevi’nde yatarken “Orman Cücelerinin Sergüzeşti” ni Naime Hassan takma adıyla Sûhulet Kütüphanesi’nde yayınlar. Daha sonra yazarın kendi adıyla yayınlanan Masallar / Masallar Hikayeler 3 adlı kitabından alınan metin ‘Sarayda’ adıyla Ayşe İnan Alican’ın çizimleriyle yeniden hayat bulur. Kitap hazırlanırken Nazım Hikmet’in yazdıklarına müdahale edilmemiş. Bazı kelimeler çocuklara yabancı gelebilir. Bu nedenle de kitabın sonunda MERAKLISINA SÖZLÜKÇE diye bir bölüm hazırlanarak o kelimelerin günümüzdeki karşılıkları belirtilmiştir. Ormanın derinliklerinde orman cüceleri yaşarmış. Orman cüceleri zaman zaman ormandan dışarı çıkarak iyi insanlara yardım etmeye, gülüp eğlenmeye giderlermiş. Elbette ki onların da isimleri varmış. Bilgiç, Sivrikulak, Sakallı Dede... Fırçacık orman cücelerinin ressamı, Merhem Kutusu ise doktorlarıymış. Peki ya Yusufçuk? Yusufçuk bize orman cücelerinin sarayda neler yaptığını anlatan cücedir. Unutmadan hatıra defteri yazdığını da ekleyelim. Günlerden bir gün bizim orman cüceleri büyük bir şehre gelmiş. Şehrin ortasındaki kocaman sarayı görünce hepsini bir merak almış. Saraya girmeye karar vermişler. Girmişler mi? Elbette girmişler hem de hepsi birden. O oda senin bu o da benim gezmeye başlamışlar. Sonra kitap dolusu bir dolap bulmuşlar. Çizimlerindeki her ayrıntıyı tek tek inceledim. Her cücenin yüz ifadelerindeki farklılık ise beni çok etkiledi diyebilirim. Tek kelimeyle Nazım Hikmet’e yaraşan bir kitap olmuş. Nazım Hikmet’i çocuklarla buluşturma fikri ise çok güzel. En sevdiğim Nazım dizelerini de ekleyerek tanıtımımı bitireyim. Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte yani yürekte.

SaraydaNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınlar · 201768 okunma

·

19 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sade