İlk gördüğüm anda bu kitap bana Küçük Mucizeler Dükkanı nı hatırlatmıştı.Zaten ikisi de aynı türün eserleri diyebilirim. Romantik-komedi filmi tadında bir takım aksaklıklar,kalp kırıklıkları,depresyon vs sonrası herkes kendi mutlu sonuna ulaşıyor. Tam da içinde bulunduğumuz zaman da bir süreliğine de olsa umut veren ve yüzde bir gülümseme oluşturacak tarzda bir kitap. Kapağına bakınca bile kalkıp mutfağa bir cheescake yapasım geldi. Daha önce aynı duyguyu Kalpsiz'i okurken de hissetmiştim. Bir anlık gazla cafe açma düşüncesine kadar gidiyor bu :) Anlayacağınız üzere olay cafenin sahibi evli çiftin ve hepsinin kendine has üzücü ve umutsuz hayatları olan cafenin müdavimleri etrafında dönüyor. Kitabın sevdiğim yanlarından biri olaya direk girmesiydi. Kimin ne sorunu olduğunu hemen öğreniyorsunuz lafı çok dolandırıp sıkmıyor elinize aldığınız anda akıp gidiyor kısacası. Bunun dışında ;klasik ,sonunu tahmin edebileceğim bir kitap olduğunu düşünmüştüm ama bu konuda yanıldım. Çok güzel ters köşeleri vardı bazı kişilerin "mutlu sonları" hakkında. Sadece Brenda nın hikayesinin benim istediğim şekilde bitmesi beni daha çok tatmin ederdi sanırım.Bir diğer sevdiğim yanı ise kadın figürlerin oldukça güçlü,ayakları yere sağlam basan,iş bitirici bir mizaçla yazılmış olmasıydı. Yani hepsinin için de bulunduğu umutsuz bir durum vardı ama aynı zamanda hepsi de bu durumdan kurtulmak için yardım istemiyor aksine kontrolü ele alıp kendi kendini kurtarmaya çalışıyorlardı. Özellikle de bu konuda Sadie beni büyüledi. Bir kadın aslında göründüğünden daha çok şey biliyor olabilir ve aynı zamanda da küçük gördüğün bu kadın seni çok kolay yerle bir edebiliri görüyoruz onun hikayesinde. Uzun lafın kısası umut dolu,mutlu son içeren,pozitif bir eser arıyorsanız tavsiye ederim. Okumaya başladıktan sonra nasıl bittiğini anlamayacaksınız bile.

Dut Ağacı Sokağı'ndaki ÇayeviSharon Owens · Pegasus Yayınları · 201638 okunma

·

43 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

GBade