Gönderi

436 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
İnanca bağlı gerçekçilik
'' Doğru olmasını istediğimiz şey ile gerçekten doğru olan şey arasındaki farkı nasıl anlayabiliriz? '' Michael Shermer'a göre kesinlikle => BİLİM Öncelikle bu kitabı , inancın ne olduğunu ,nasıl geliştiğini , inançla gerçeklik arasındaki farkı nasıl anlayabiliriz ya da anlayabilir miyiz gibi soruları soran , bunlara olası cevaplar arayan her insanın okuması gerektiğini düşünüyorum. Kitabın bitmemesini isterken aynı anda da kitapta yazılan her satırı bir an önce okuyup beynime kazımak isteği ile okudum. Herkesin bir gün bu kitapla yolunun kesişmesi dileği ile... Kitap genel olarak şu sav üzerinden ilerliyor: İnsanlar her şeyden evvel kendi kişisel yaşantısı, deneyimleri ; duygusal durumu , genetik eğilim vesaire gibi nedenlerle bir şeye inanır ve ondan sonra bu inancı destekleyecek soyut veya somut kanıtlar aramaya başlar , mantıken bu inancı haklı çıkarmaya çalışır , kendi inancının lehine olan bulgulara sarılırken aleyhine olanları göz ardı eder , bastırır veya lehine çevirmek adına olası yorumlar geliştirmeye çalışır. '' İnanç değişimini kişisel psikolojik yatkınlığın ve temelde yatan '' çağın ruhu '' ndaki daha derin bir sosyal ve kültürel değişimin bir bileşimini sağlar. Kısmen eğitimden etkilenmekle birlikte, esasen daha büyük çaplı ve tanımlanması daha zor siyasal, ekonomik, dinsel ve sosyal değişimlerin ürünüdür. (syf.18) İnancın nörolojisi, psikolojisi , toplumsal boyutu vs. birçok alanda irdeliyor yazarımız bu yüzden okuma sürecinde heyecanı her an diri tutuyor. Bu savlar öne sürülürken elbette birçok örnek veriliyor kitapta. Örneğin : Skinner Güvercin Deneyi => Kalıpsal yaklaşımla , batıl inançla ilgili seyler.eksisozluk.com/hayvanlarin-da-... Bu deneyden esinlenerek insanlar üzerinde yapılan deney kitapta anlatılıyor. '' Beyin inanç motorudur. Duyular aracılığıyla beyne akan duyusal veriler doğal olarak kalıplar aramaya ve ardından bulduğu kalıplara anlam katmaya başlar. İlk sürece hem anlamlı, hem de anlamsız verilerle anlamlı kalıplar bulma eğilimi anlamında KALIPSAL-YAKLAŞIM diyorum. İkinci sürece ise kalıplara anlam,amaç ve özne katma eğilimi anlamında ÖZNESEL-YAKLAŞIM diyorum. Bundan kaçınamayız. Beynimiz dünyamızdaki noktaları birbirine bağlama ve böylece şeylerin niçin oluştuğunu açıklayan anlamlı kalıplara dönüştürme yönünde bir evrim geçirmiştir. Bu anlamlı kalıplar inançlar haline gelir ve inançlar da gerçeklik anlayışımızı şekillendirir. ( syf.19 ) Kitapta birbirinden ürpertici , şaşırtıcı deneylerden, olaylardan bahsediliyor. Kitap o kadar zengin ki kesinlikle ikinci kez okunmayı hakettiğini düşünüyorum. Deneylerden birkaç örnek: Rosenhan Deneyi youtube.com/watch?v=km4vFeF... Tanrı Başlığı Deneyi cangungen.com/2011/10/01/tanr... Candace Newmaker deneyi Kuklalı Bebek Deneyi youtube.com/watch?v=Z4eGJq0... !! Yazar çoğu doğa-üstü deneyimlerin bedenin dışında değil , kafanın içinde olduğunu savunuyor ve birçok örnekle bunu kanıtlamaya çalışıyor. Nöronun işleyişinden , özelliklerinden ayna nöronlara , hormonlardan psikolojiye her alanda bilgiler sunuluyor. Bilimin tarihi , politik olaylar , felsefe birçok alanda birçok örnek. Spinoza: '' İnanç çabuk ve doğal biçimde edinilirken, kuşkuculuk yavaş ve doğal olmayan bir süreç izler; çoğu insanın belirsizliğe karşı düşük bir dayanma gücü vardır.'' (syf.176) İnsanların doğuştan doğrulama eğilimleri vardır, bir din veya ideolojiye inandığında (ki bunlar mantıklı sebepleri elde etmeden önce oluşur) onu doğrulayacak sebepler bulmaya çalışır. Yapılan deneylerde de bir tartışmaya giren insanların kendi görüşünü savunurken ve karşısındakini dinlerken beynimizin mantık yerine duygusal durumlarda etkinleşen bölgenin daha çok aktif olduğu saptanmıştır. Kısaca tartışmak , kendi inancını karşı safta olan insana inandırmaya çalışmak imkansıza yakındır çünkü büyük ihtimal sen de karşındaki de mantıklı sebeplerden ziyade kişisel sebeplerden dolayı bu görüşlere sahiptir. Ama anlamak , empati kurmak herşeyden önemlidir. '' Anlamak beraberinde hoşgörüyü getirir.'' (syf.306) İnandıkların gerçeklere olan bakışını, algını değiştirir belki gözünün önündeki bariz sayılabilecek şeyleri göremezsin , ya da görmek istemezsin... Okurken anladım ki hayatımda belki nesnel dünyada gerçekliği olmayan o kadar çok kalıplara sahibim ki . Kalıp bulmaya olan eğilimimi belki şu ana kadar hiç sorgulamamıştım... Batıl inançlar, tesadüfi olayları kalıplara dönüştürmek vesaire hayatımız bunlarla dolu ve sorgulamak, farkına varmak hayatını değiştirmeyi, hayatını sağlam temeller üzerine inşa etmeyi amaçlayan her insan için çok değerli bence. Bu kitapla düşündüm,araştırdım, öğrendim ve şimdi hayatımdaki etkilerini yaşayıp görme vakti...
İnanan Beyin
İnanan BeyinMichael Shermer · Alfa Yayıncılık · 20173 okunma
··
708 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.