Gönderi

779 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Prens Mişkin miydi "budala" olan yoksa onu bir türlü kalıba sokamayan kitabın diğer kahramanları mı? "İnsanlar seni çözemediğinde, ön yargılarını kullanır" demiş Dostoyevski. Haksız da sayılmaz. Prens Mişkin'in dürüstlüğü karşısında içinde bulunduğu toplum bunu anlamamakta direnmiştir. Öylesine yozlaşmış bir ortam vardır ki karşısında, ahlaki anlamda doğal birisini görmezden gelmektedirler. Yaşamda herkes bir amaç uğruna yaşadığını söyler. Para, kariyer, din, aşk ya da başka şeyler. Prens Mişkin yaşamdaki amacı basitleştirmiş, mutlu olabilmek adına önce karşısındakilerin mutlu olmasını istemiştir. Bulunduğumuz dünya var olduğundan beri ne savaşlar, ne ihtiraslar ne de ahlaksızlıklar bitmiştir. Hayatta en önemli şey nedir diye düşündüğümüzde empati yeteneğini kullananlar, merhametini kaybetmemişler diyebiliriz. Herkesi anlamaya çalışmak, her fikre saygı duymak ne ise Prens Mişkin de o dur. Toplumun kabul edemediği, kişisel egosundan arınmış bir insanın birden mirasa konup zengin olduktan sonra bile karekterinin değişmemesidir. Bazen anlaşılmak ister insan. Duygularının, düşüncelerinin anlaşılmasını ister. Sevdiği kişinin sadece kalben ona bağlanmasını ister. Değer görülmek, saygı duyulmak ister. Fakir olduğunda da, zengin olduğunda da sadece o olduğu için sevilmek ister. Ruhunun okşanılmasını ister. Prens Mişkin, herkesle çıkarsız dost olmuş, hoş sohbetler kurmayı amaçlamıştır. Birdenbire zengin olması etrafındakinlerin tutumlarını aniden değiştirmiştir. Para böyle birşey malesef. Ne kadar paran varsa itibarın da o kadar artar derler. Sevdiği kadın Nastasya Filopovna acaba sadece onu o olduğu için mi sevmiştir? Aglaya ivonavna'nın şımarık, kendini beğenmiş tavırları, prensin zengin olduktan sonra, Aglaya'nın ailesinin yönlendirmesi. Prensin iki aşk arasında saf olanı araması. Kapris, ihtiraslardan kurtulamaması.. Herşeyin masum olmasını isteyen prensin bu beklentisi ona göre saflık, karşısındakilere göre budalalıktır. "Senin dünyaya bakan penceren kirli ise benim çiçeklerim sana çamur görünür"misali Dostoyevski dönemin Rusyasını güzel özetlemiş. Aşk adına ne kadar az savaş, para için de o kadar çok savaş olmuştur. Prens Mişkin'in en büyük şanssızlığı yanında gerçek bir dost olmaması, aşkları dahil metaryalistlerin çokluğudur. Dosteyevski, karekterlerin zıtlığını sürekli olarak vurgulamıştır. Nastasya Filopovna çamaşırcı olarak yaşamına devam edebileceğini söyleyip, önüne sunulan zenginlik karşısında sesini çıkarmamış, Aglaya Özgür düşünceden bahsedip aynı zamanda Prens Mişkin'in mal varlığını sorması, İplolit'in gelgitleri, Lebedev'in hem çıkarcı hem dost yanlısı olması. Dürüstlüğün bir erdem olarak toplumda ne kadar az değer gördüğünün bir yansıması. Değişen çok az olmuş. 1860'larda hayat nasılsa 2020' lerde de öyle.
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225,4bin okunma
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.