Gönderi

575 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Spoilerli
Ülkede Harry Potter film serilerini izlemeyen sayılı kişilerden biri olarak kitaplarını okumaya bu yaşımda başlamayı geç kalmışlık saymıyorum. Çünkü bence tam da zamanın da başlamışım (küçükken okusaydım eminim şimdi olduğu gibi rüyalarıma girerdi ve sanırım korkadım). Oldukça yaratıcı bir fikir ve inanılmaz bir hayal gücü... Bu sözler bir övgü olarak sayılırsa bunu hak edecek kişi kesinlikle J. K. Rowling’dir. Bu kadar yaratıcı ve farklı bir fantastik roman serisi yazma fikri nerden aklına geldi, Harry Potter’ı yazarken nelerden ilham aldı gerçekten merak ediyorum. Seriye ismini veren Harry Potter cadı bir anne ve büyücü bir babanın çocuğudur. Henüz bebekken anne ve babası Lord Voldemort’un saldırısına uğrar ve ölürler. O gün Potter malikanesinde hayatta kalan tek bir kişi vardır, o da bebek Harry Potter. Bu olayın üzerine büyü dünyasında daha bebekken herkesin tanıdığı bir isim haline gelecektir Harry Potter. O günden sonra Lord Voldemort’un ismi kimse tarafından anılmacak (kitapta Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen, filmde İsmi Lazım Değil) Ve Harry o gün alnında oluşan şimşek şeklindeki yara izini yaşamı boyunca taşıyacaktır. Nedense dışardan baktığım zaman Harry Potter hikayeleri çok anlamsız Harry de çok şımarık bir çocukmuş gibi gelirdi bana, ta ki kitabı okumaya başlayınca annesiyle babasının öldürüldüğünü ve hayatta kalan tek akrabası olan Petunia teyzesinin evinde o derece hor görüldüğünü okuyana kadar. Evet, her kitabının ismi ve içindeki maceralar değişse de serinin temeline hakim olan hikaye budur aslında. Büyücü Dumbledor tarafından hayatta kalan tek akrabası Petunia teyzesinin evinin kapısına bırakılır bebek Harry. Petunia teyze ve kocası Vernon bir muggle’dır, yani büyüdışı insan. Zaten Petunia teyze de bu yüzden hayatı boyunca nefret etmiştir kızkardeşinden. Aynı nefreti yeğeni Harry için de sürdürür. On bir yaşına geliceye kadar Petunia teyze ve Vernon enişte çok kötü davranır Harry’e, kuzeni Dudley tarafından sürekli tartaklanır, onların hoşuna gitmeyen en ufak bir şey yaptığında günlerce merdiven altındaki dolaba kapatılır. Ta ki Harry’e Hogwarts büyücülük okuluna kabul edildiğini yazan bir mektup gelinceye kadar. Bu mektuptan sonra Harry’nin hayatında bambaşka bir dönem başlar. Harry Potter’ın büyücülük okuluna kabul edilmesinden sonra yaşadığı maceralar 7 ayrı kitapta anlatılır, Felsefe Taşı bunlardan ilki. Simya bilimine göre Felsefe Taşı dokunduğu her nesneyi altına çevirebilir ve içeni ölümsüz kılacak olan yaşam iksirini yaratabilir. Birçok kişi de bu taşın peşindendir. Ve işte ilk kitap bu efsanevi taş ve onu elde etmek isteyenlerin etrafında gelişen oldukça heyecanlı olayları anlatmaktadır. Kitap bititkten sonra filmini de izledim. Bana kalırsa kitabı okumak daha zevkli çünkü filmde yer verilmeyen detayları kitapta okuyorsunuz. Ama kitabı okurken kafanızda canlandırmanızın mümkün olduğu bazı detaylar var ki bunları görmek için de filmi zilemek bire bir. Bir de kitapta en çok dikkatimi çeken kısıma değineceğim. Hogwarts’ta oynanan ve herkesin çok sevdiği bir oyun var, bu oyunun ismi Quidditch, 7 kişi ve dört topla oynanıyor. İşte Rowling’in yaratıcılık ve özgünlük konusunda en çok övgüyü aldığıyer de burası. Elbette ki Quidditch, biz muggleların bir topun etrafında onlarca kişinin koştuğu tek topla oynanan sporlardan farklı olacaktı. Bir kere sadece topu çemberden geçirmek yetmiyor, bludger denen ve insana çarpınca feleğini şaşırtan toplardan kaçacak rakip takımın oyuncusunun seni süpürgeden düşürmek için yaptığı hamlelerden sıyrılacaksın. Sadece o topu çemberden geçirmek de yetmez, snicht adı verilen ve ışık hızında hareket eden altın topu da yakalayacak kadar hızlı ve yetenekli de olacaksın ki oyunu kazanabilesin. Gerçekte müthiş bir proje ve mükemmel bir hayal gücü. *** BU KISIMDAN SONRASI SPOİLERLİ *** Kitaba göre bu taşı büyücü Dumbledor’un arkadaşı Nicolas Flamel bulmuştur. Harry’nin anne ve babasını öldürdükten sonra uzun süre kaçarak yaşamak zorunda kalan ve güçsüz düşen Voldemort da bu taşın peşine düşenlerdendir. Taş, Hogwarts’da öğrencilerin girmesinin yasak olduğu üçüncü kattaki koridorda saklanmaktadır. Bu koridorun kapısını üç başlı bir köpek beklemektedir ve taşa ulaşıncaya kadar geçilmesigereken her aşama okulda öğretmenlik yapan büyücülerin her biri tarafından ayrı ayrı büyülenmiştir. Harry ve onun meraklı arkadaş grubu Ron ile Hermione bir gün tesadüfen kendilerini bu yasaklı koridorda bulurlar ve o günden sonra orda ne saklandığını araştırmaya başlarlar.
Harry Potter ve Felsefe Taşı
Harry Potter ve Felsefe TaşıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 201053.3k okunma
·
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.