Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

384 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 38. kitap oldu. Her ne kadar "Yakın" isimli bu kitaba, İthaki tarafından, bilimkurgu klasikleri içerisinde yer verilmiş olsa da bana göre bilimkurgu niteliği taşımamaktadır. Evet, konusu çok iyidir, konunun işlenişi oldukça başarılıdır, edebi yönü diğer bilimkurgu eserlerinin katbekat üzerindedir; fakat bilim yönü neredeyse hiç yoktur. Bu sebeple, esere bilimkurgu demek, okurun yanlış yönlendirilmesi olacaktır. Yanlış yönlendirilen okur da doğal olarak okuduğu eserin içerisinden farklı bir eser çıktığını görünce hayal kırıklığına uğrayacaktır. Farkındayım, incelemenin sonunda söylemem gerekenleri dayanamayıp en başta söyledim. Olsun. Demek ki kitabı okurken bu konuda fazlasıyla dolmuşum. Şimdiyse yavaş yavaş kitabın neden bilimkurgu olarak nitelenemeyeceğini ifade etmeye çalışacağım, akabindeyse kitabın harika konusu, güçlü yazarı, çevirisi ve kapağı ilgili bilgiler vermeye çalışacağım. Bilimkurguyu kısaca tanımlamak gerekirse, bilimsel temeller üzerine kurgulanmış öykü, roman, film vb. eserlere verilen bir nitelemedir, diyebiliriz. "Bilim" ve "Kurgu"yu iki ayrı konu olarak ele alırsak, konuların bilimkurgu eserinin içerisinde harmanlanmış olması gerekmektedir. Kimi eserin bilimsel yönü ağır basar, kurgu yönü zayıftır; kimi eserinse kurgu yönü ağır basar, bilimsel yönü zayıftır. Şahsen benim tercih ettiğim bilimkurguyu oranlarsam, %30 bilimsel yönü, %70 ise kurgu yönü olan eserleri daha çok tercih ettiğimi ifade etmek isterim. "Yakın" isimli bu kitaptaki tek bilimsel kısım ise, kitabın baş kahramanı Dana'nın baş dönmesi ve mide bulantısı sebepleriyle, bir anda 1817 yılının İç Savaş öncesi Güney Amerika’sına gidip gelmesidir. Ve bu geçmişe gidip gelme birkaç defa tekrarlanmaktadır. Kitabın bilimsel yönü yalnızca budur. Geçmişe yapılan bu yolculukların hangi sebeple veya nasıl olduğu konusunda hiçbir bilgi verilmediği gibi açıklama yapılma amacı da güdülmemiştir. Kitabın başka hiçbir yerinde de bilimsel konular işlenmediği için, kitabın bilimsel yönüne %1 bile demek iyimser bir yaklaşım olabilir. Bu sebeple esere bilimkurgu eseri demek içimden gelmiyor... Eleştiriyi yaptıktan sonra biraz da eserin güzel ve etkili kısımlarına değinmek gerekiyor. Bunların en başında da yazardan bahsetmek gerekir. Yazar Octavia E. Butler, tarihin ilk siyah, Afroamerikan, bilimkurgu yazarı olarak kabul edilmektedir. Genellikle erkeklerin ve beyaz insanların egemen olduğu bilimkurgu alanda eserler vermek ve kapıyı adeta kırarak içeri girmek kolay değildir. Yazarı tebrik etmek gerekir... Yazar ayrıca siyah bir insan olmanın yanında, hiyerarşik düzene, ırkçılığa ve cinsiyet ayrımcılığına karşı mücadele etmiş bir feministtir. Kitabın konusuna gelirsek, eser 1976 yılında başlıyor. Kitabın baş kahramanı Dana, siyahi bir yazar ve kendisi gibi yazar olan eşi Kevin ise bir beyaz. Dana, 26. doğum gününde evindeyken bir anda baş dönmesi, mide bulantısı ve gözlerinin kararmaya başlaması ile kendisini 1816 yılında bulur. Tabii o dönem, köleliğin yaygın olduğu, siyah insanların değersiz olduğu, siyah insanların beyaz insanların malı sayıldığı, beyaz insanların her türlü işkencesinin ve şiddetinin meşru sayıldığı, kölelerin hiçbir hakkının olmadığı ve kadınların acımasızca tecavüzlere uğradığı iğrenç bir dönem. Şimdilerde bize kötü birer anı veya kabus gibi gelse de insanlık tarihinin acı gerçekleri bunlar... Yazar kitapta diyor ki: "Ölmekten beter şeyler var." Çok haklı... Bir düşünelim mi? Ölmekten beter şeyler ne olabilir? Irkçılığa maruz kalmak? Tecavüz edilmek? İşkenceye maruz kalmak? Alay edilmek? Hor görülmek? Küçük düşürülmek? Açlıktan ölmeye mahkum edilmek? Son bir soru daha soracağım size. KİM TARAFINDAN? Cevap çok basit, tıpkı sizin gibi olan bir başka insan tarafından... İşte kitabın ismi de Türkçe'ye bu sebeplerle "Yakın" olarak çevrilmiş. Oysaki kitabın orijinal adı "Kindred" yani kan bağı, soy bağı demek. Kitabın ana konusu ırkçılık olduğu ve Türkiye'de ırkçılık yaygın olmadığı için çevirmen Emek Ergun tarafından kitabın ismi "Yakın" olarak çevrilmiş. Çevirmen kitabın önsözünde bunun açıklamasını çok güzel yapmış: "...konusu ne kadar bizden uzak görünürse görünsün, aslında, anlattığı zulüm ve direniş hikayesi bize fazlasıyla tanıdıktır." İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinin en olumsuz özelliği bildiğiniz üzere, çeviri hataları, yazım yanlışları, devrik cümleler... Bu kitabın çevirisi ise gerçekten çok güzeldi. Ayrıca edebi açıdan da okumak oldukça keyifliydi. Çevirmeni bu konularda tebrik etmek gerekir. Demek ki istenilince güzel çeviriler yapılabiliyormuş. İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinin en olumlu özelliği bildiğiniz üzere, kapak tasarımları... Yine bu kitabın kapağını da dikkatle incelerseniz, siyah elleri kelepçeli bir vaziyette kum saatini (zamanı) tutan bir insanı görebilirsiniz. Muazzam... Tavsiye eder miyim? Amerikan iç savaşı öncesindeki bir tarihi anlatan, edebi yönü güçlü, okurken sizi sürükleyen, kırbaç darbelerini sırtınızda hissettiren, köleliği sorgulayan ve siyah bir kadın yazarın gözünden siyah olmanın ve kadın olmanın zorluklarını içeren bir kitabı okumanızı elbette tavsiye ederim.
Yakın
YakınOctavia E. Butler · İthaki Yayınları · 2023338 okunma
··
884 görüntüleme
Özge okurunun profil resmi
O kadar katılıyorum ki, bilim kurgu okuma maratonumuzda şu ana kadar 8 tane okuduk, toplasak anca 4ü bilim kurgu gibiydi.. Birkaç doğa üstü olay olunca bilim kurgu mu sayılıyor acaba? Bence İthakinin satış stratejisi, Postacı, Kadınlar Ülkesi, Yakın, Kumsalda bunların distopik, ütopik yönleri daha ağır basıyor. Mars'a ayağı değmeyen bkk'ları çok da şeetmiyoruz sayın İthaki yayınları 😄😄😄
Semih Doğan okurunun profil resmi
Çok güzel yorum yaptınız. Aynı fikirde olduğumuza sevindim. Diğer örnek kitaplarınızı okumadım; ama Kadınlar Ülkesi de bilimkurgu kabul edilemez. Feminist ütopya diye nitelemiştim ben de.... Hani bilimkurgu, genelde fantastik edebiyata yakın görülür ya, bu kitap fantastik edebiyata da çok uzaktı. Dediğiniz gibi, tamamen satış stratejisi... Fakat niteliğin ön planda olduğu bir seri olduğu için tercih ediyoruz biz. İthaki Yayınları'nın daha dikkatli olması lazım. Yoksa yakında tüm seriyi şeetmemeye başlayabilir okurlar :)
6 sonraki yanıtı göster
fazi okurunun profil resmi
Kitap, okunacaklar arasında bekliyor. Ama bir sıraya koyamadım aklımda. Elimde öyle çok var ki Bilimkurgu Klasikleri serisinden, hangisine öncelik vereceğimi şaşırdım Semih. İncelemene bakınca bilimkurgu adına beklentilerimi biraz düşürerek başlayacağım esere ama keyif alacağıma emin oldum yorumun sayesinde. Aslında, Pazartesi Cumartesiden Başlar'ı okuyacaktım ben ama incelemeni okudum :D Dur Fazilet bekle dedim kendime. Yakın ile başlayayım o halde. Ayrıca, beklemede olan bir de Dune Tanrı İmparatoru var sevgili arkadaşım. Araftayım :D
Semih Doğan okurunun profil resmi
Roman gibi düşünmelisin Fazi. Amerikan iç savaşı öncesi köleliği ve kadın düşmanlığını anlatan bir roman gibi düşün. Sıralamanı da buna göre yaparsın :) Dune Tanrı İmparatoru'nu ben de bekletiyorum. Seri tamamlansın öyle balayacağım. Sen yine bana göre yakın zamanda okudun son kitabı, şanslısın :)
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.