Gönderi

Fatimiler Devleti Bugünkü Mısır
Beden, ruh ve zihin arasında bir bağ vardır. Çoğu insan bunu bilmez, oysaki sessizlik en büyük öğretmendir, tüm sırları fısıldar kulağına... İçindeki dağın zirvesine ulaşmak için, içindeki kayayı patlatmak için, içindeki deryaya dalmak için, içindeki gökte uçmak için önce sessizliğe gömülmelisiniz. Neden gözlerini bağlıyorum biliyor musunuz? Çünkü göz yanıltır, o bir kraldır, bencil ve acımasız bir kral! Tüm hafızayı ele geçirir, tüm aklını o yönetmek ister. Onu durdurmalısın ki bazen diğerlerinin de yolu açılsın, dokunmalısınız, duymalısınız, hissetmelisiniz... O zaman yenilmez olursunuz...” “İlginç, sayınızın az olması kötüymüş...” dedi küçümser bir tavırla. “Ordunuzda sürekli isyanlar çıkıyor, Türkler arasında, Araplar arasında, Berberiler arasında... Kendi aralarında!” dedi Hasan Sabbah. “İsyanlar her zaman olur...” “İsyanlar sadece adaletin olmadığı yerde olur...” dediğinde ezer gibiydi her bir sözcüğü. “Adil olmadığımızı mı söylüyorsunuz?” dedi Bedr el Cemali, bu kadarı da fazlaydı. “Öyle misiniz? Sürekli itaatten bahsediyorsunuz! Ama sürekli bir isyan çıkıyor, bilemiyorum aklım karıştı! Mesela Berberi askerlere ganimetten biraz fazla pay verseniz diğerleri buna ne der? Ya da askerler kime itaat eder?” bir cevabı var mıydı bilemedi, çok da zorlamak istemedi, “O yedi adamı, şu gördüğünüz üç bin askere değişmem, otuz bine de... Güç budur, itaat değil, sadakattir. O adamlardan hiçbirine güvenemezsiniz, her an taraf değiştirebilirler, her an sırtınızdan vurabilirler, haklı da olabilirler! Aranızda bir bağ yok, aranızda bir çıkar ilişkisi var, sizin için ölüme gitmiyorlar, onlar paralı asker, yaşamak için savaşıyorlar, hepsi bu! Çıkarlarınız çatıştığında ki mutlaka çatışır, çatışacaktır... O adamlar bana itaat etmiyor Komutan, aramızda çok daha derin bir bağ var! Bir dava! Bir inanç! Bir amaç!“
Sayfa 257 - La Kitap YayınlarıKitabı okudu
·
62 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.