Eser: Avrupa Seyahatnamesi Yazar: Fatih Kerimi Yayınevi: Çağrı Yayınları Sayfa: 144 Fatih Kerimi'nin önceden Kırım'a Seyahat adlı eserini okumuştum. Bu eserinden epey faydalanmıştık. Şimdi de Avrupa Seyahatnamesini okuduk. Seyahatnamesinde ilginç bilgiler veren Fatih Kerimi, zengin iş adamı Şakir Efendi ile çıktığı bu yolculukta gezdiği şehirlerin önemli yerleri ile ilgi bilgi vermektedir. Eser ben de Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Beş Şehir adlı eserini çağrıştırdı. Eser de dikkatimizi çeken 19.yy.ın sonu itibariyle Moskova'da caminin bulunması ve burada ikamet eden müslümanların olması bize ilginç geldi. Okudukça öğrendik ki buraya ticari ve eğitim işleri için gelen müslüman Türkler vardı. Bunların durumunun iyi olması dikkat çekicidir. Ayrıca yola çıktıklarında trende beraber aynı kompartımanda yer aldıkları Alman asıllı yolcunun Türkler ile ilgili sözleri dikkatimizi çekti. Okullarında Türklerin vahşi insanlar oldukları, kan dökmeyi sevdiklerinden bahseden Alman yolcunun sözlerine yazarın cevapları olmuş ve onların bakış açılarını eleştiren sözlerini görüyoruz. Yine Almanya'da gezmek için bindikleri atlı arabada arabacının arabanın hareket etmesi ile beraber bir cihazı çalıştırdığından bahsetmektedir ki günümüzdeki taksimetredir. Bu şekilde bir cihazı o yüzyılda kullanmaları bizim dikkatimizi çekmiştir. Ayrıca şehirlerinde kurdukları müzeler çok önemlidir. Sanki bugünkü kent müzeleri şeklinde oluşturmuşlardır. Ayrıca teknolojik gelişmelerin ülkeler arası farkına baktığımızda Rusya trenleri ile Almanya ve Fransa trenleri arasında hem şeklen hem de hız bakımından farklı olduğunu yazar belirtmektedir. Ayrıca bu trenlerdeki hizmet edenlerinde farklı olduğunu belirtir. İtalya da ise yolculuk esnasında tanıştığı bir bayan yolcu ile yaptığı konuşmada ise bayanın ülkelerinde nikah meselesi ile Türk dünyasındaki nikah meselesini kıyas yapması çok ilginçti. Bu anlamda islam dünyasının daha ileri de olduğunu bahseden kadın kadın hakları konusunda yapılan çalışmalardan bahseder. Osmanlıda çıkan kadın yayınlarını anlatır. İstanbul'u çok farklı anlatır. Avrupa da otellerde çalışıp hizmet edenlerin bayanlar olduğunu ama İstanbul da ise erkeklerin olduğunu belirtir. Genellikle otel sahiplerinin gayrimüslimler olduğundan bahseder. Özellikle Avrupalıların Ermenileri daha gelişmiş görmeleri Türkleri ise geri kalmış kabul etmeleri oldukça ilginçtir. Trenle yaptıkları yolculukta Avrupa sınırları içinde tren çalışanlarının rüşvet istemesi ile Osmanlı sınırları içerisinde kendilerinin bahşiş vermek istedikleri Türk çalışanın bunu kabul etmediği ısrarcı olduklarında ise sinirlendiğini belirtip Avrupalıların Türkleri rüşvetçi olarak söylemelerine karşı tam tersi kendilerinin rüşvetçi olduğunu gördüğünden bahseder. Bir de Osmanlı sınırları içinde pasaport kontrolü esnasında önceden bilgilendirme yapmaları gerektiğini söylemesi üzerine Avrupa da böyle olmadığını ülkeden ülkeye rahatça geçebildiklerini söylemesi dikkatimizi çekti. Sanki bugünkü Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibidir. Okumak lazım. Eseri alıp okuyun ne demek istediğimizi anlayacaksınız.

Avrupa SeyahatnamesiFatih Kerimi · Çağrı Yayınları · 200132 okunma

·

3 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hamza KILIÇ