Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

364 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
18. yüzyıl Portekiz'i. Birkaç yüzyıl önce, kaptanları ile gemileri ile, aşılmamış denizleri aşmış, keşfedilmemiş toprakları bulmuş, yeni ticaret yolları oluşturmuş zengin Portekiz'den eser yok. Salgın hastalıklarla boğuşan, aç ve sefil bir halk, ihtişamlı bir hayat süren kral ve ailesi. Bir de her sözün dinleten-krala bile- ve dünya nimetlerinden uzaklaşmak yerine onlara sımsıkı tutunan kilise. Kral, kraliyet aileleri arasında birbirlerine gelin-damat sunan Avrupa havuzundan kendisinin kısmeti olan Avusturyalı eşinden hâlâ bir veliaht beklemekte. Rüyasında! kraliçenin doğum yaptığını gördüğünü söyleyen rahip, müjdesinin karşılığında Kraldan bir manastır sözü alır. İşte bu eser o manastırın hikâyesini anlatır. Diyeceksiniz ki kitabın ismi ne, sen ne anlatıyorsun. Peki. Baltasar, savaştan sol elini bileğinden kaybetmiş olarak döner. Geldiği Lizbon'da rastlantı sonucu Blimunda ile tanışır. Blimunda'nın bir sırrı vardır. Zaten o sırdır, annesini Engizisyon yargılarken yanındaki adama "adın ne" dedirten. Blimunda'nın sırrını bilen Rahip ise dönemin rahiplerinden farklıdır. Tüm dini kitapları okumuştur, tüm mezhepleri gizli olanlarını bile bilir, tüm felsefeyi hazmetmiştir. Döneminin muteber "kabullenen bir din adamı" olmak yerine sorgulayan bir bilim adamı olmayı tercih etmiştir aslında. Okudukları ve sorgulamaları onu uçmaya sevk eder, bir kuş gibi, bir melek gibi uçmak ve göklerin tanrısına ulaşmak. Kaderin birbirine kattığı bu üçlü bir bakıma kutsal üçlüdür artık. Oldu mu? Ama tekrar söyleyeyim bu bir manastır hikâyesi. O hikâyenin içine bir şekilde dahil olan Baltasar, Blimunda ve Rahip'in değil. Neden bunu tekrar tekrar söylüyorum, çünkü Baltasar ile Blimunda'nın hikâyesini hatta ve hatta rahibin Passarola'sını merak ederek kitabı okurken sürekli manastırla ve onun inşaat süreciyle karşılaşmak beni şaşırttı. Kitabın ortalarında bir yerde kitabın orijinal ismine bakmayı akıl ettim ve orjinal isim Memorial de Convento (Manastır Güncesi). Bu sadece bize özgü değil, birçok farklı ülke basımında da bizim ad kullanılmış. Okuyucu da hem isimden hem de gidişatttan onların ve Passarola'nın öyküsünü merak ederek kitabı okuyor. Ama Saramago bize onları değil, yozlaşmış, kilise ve kraliyetin ezdiği ama kendini ezenlere tapan (kendi deyimiyle hödük) Portekiz halkını ve manastırı hikâyesini anlatıyor. Dini festivalllerin nasıl edepli! bir şekilde kutlandığını, evden çıkmaları yasak olan kadınların (evli ya da bekâr) kiliselere rahatlıkla gitmesinin ardındaki ilahi! gerçeği, o müthiş ironileri ile aktarıyor. (Burada ben de bir iki ironi yapmış olabilirim ).  Özellikle manastırda kürsü olarak kullanılan taşın, çıkarıldığı yerden Mafra'ya taşınmasının, ve kraliçenin, mahiyetindeki yüzlerce kişi ile birlikte manastır açılışına katılmak için Lizbon'dan Mafra'ya seyahetinin anlatıldığı bölümler kitabın ana fikrinin iyice gün yüzüne çıktığı bölümler bence. Her iki olay o kadar çok ayrıntılandırılarak anlatılıyor ki, kilise ve kraliyetin ihtişamı gözler önüne konuyor, halkın da esareti. Bunları anlatırken de ironinin zirvelerine çıkartıyor okuyucuyu. O zirvede o kadar çok kalıp oksijen azlığına uğradığımdan, çoğu yerde "tamam José tamam, anladım, kilise ve kral sömüren, Portekizliler de hödük" diye bağırmış olabilirim. Kitap, Saramago'nun geniş çaplı tanınmasını sağlayan ilk eser. Kalemini iyice sivriltip, halkının geçmişine, inanç diye yaptıklarına, inanç diye sunulana, bu sunulanlara göz yuman ve sadece kendini düşünen kraliyete,  kraliyete asalak olmuşlara... batırıp batırıp duruyor. Okuyunca -ki sizinde aklınıza takılacaktır diye düşünüyorum- keşke bir de bir aşk ve bilim kitabı olarak, bir bakıma başka bir versiyon şeklinde kitabı yazsaydı Saramago dedim. Tahminim, o kitap da en az bu kitap kadar ses getirirdi. . Bir Saramago eseri daha bitirildi külliyattan. Kesinlikle tavsiyemdir. Ama dediklerime unutmayın, manastır hikâyesi bu kitap ,  Kitapla kalın.  Sağlıcakla.
Baltasar ile Blimunda
Baltasar ile BlimundaJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2013489 okunma
··
296 görüntüleme
Ünal Özüm okurunun profil resmi
çok yerinde mükemmel bir inceleme tebrik ederim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.