Anlatımın oldukça akıcı, olaylar arasında bağlantının güçlü olduğu bu romanda:
Anne, baba ve eşini ayrı ayrı trafik kazasında yitiren bir yazarın, bir cinayet romanı yazmak için gittiği kasabada başından geçenler anlatılır.
Kasaba, sürekli cinayetlerin işlendiği, tepesinde bulunan kiliseyi Hz İsa'nın havarilerinin yaptırdığı, Hz İsa'nın bedenini kaçırılıp bu kiliseye gömüldüğü, Kilisenin çevresinde gömütün içinde altınların bulunduğu söylencelerle çalkalanan bir yerdir.
Yazar, kısa süre içinde bu kasabanın bir parçası haline gelir ve benimsenir. Güç odakları(Mustafa,Zakkum - Muhacir, Raci) ile yakın arkadaşlık kurmayı başarır.
Amaç bir cinayet romanı yazmak gibi görünse de aslında insanın varoluşunu sorgulayan, bu varoluşun sebebi olarak görülen "Tanrı'yla hesaplaşmalar" ve kader anlayışına karşı tutum romanı bambaşka bir boyuta taşır.
Sonuç olarak cinayet romanı yazmak için gidilen kasabada yazar, bir cinayete sebep olur...
Okumanız salık verilir