Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

437 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Savaşçının 9 İlkesi ve Kişisel Gelişim 2000’li yılların henüz başında yani Lise çağlarımda NLP ve Kişisel Gelişim kitapları her yerimizi sarmıştı. O dönemde Yaşıtlarıma nispeten Kitap okuma alışkanlığımın yerleştiğini düşünürdüm. Ancak kitap okumayla bağı olan, olmayan herkesin bu kişisel gelişim kitaplarına sarıldığını görünce ben de bu kitaplardan elime alma ihtiyacı hissettim. Kapağında Amerikan Bestsellerinden haftalarca inmediği ve Milyonlarca sattığı söylenen bu kitapların o büyülü sözlerini elbet bende dinlemek isterdim. İşte ABD’li bir yazarın seri kitapları arasından birini seçip okuduğumda galiba bu kitap başlığı benimle ilgili değil, bir başkasını okuyayım demiştim. Onu da okudum. Aynı parametre, aynı yaklaşım, aynı örnek. Bildiğin kitap adını değiştirmiş, aynı içerikle basılmış. Okul kütüphanelerine dahi giren bu kitaplar bugünkü Sosyal Medya diliyle “Keriz avına” çıkmıştı. Saman gibi söz öbekleri. “Sabah uyanın.Okulunuza gittiğinizi düşünün. Zaten yarım saat sonra gerçekten orda olacaksınız. Sınıfa geçip sıralarınıza oturduğunuzda muhtemelen yaşça sizden büyük biri sınıfa gelecektir ve büyük ihtimal o sizin öğretmeninizdir. O size ders anlatacaktır. O anlattığı Dersi dinleyin. Konuyu anlamaya çalışın. Anlayın. “ şeklinde 150 sayfalık bir okuma yaptığınızı düşünün. Amerikan Vatandaşları galiba biraz farklı kafada yaşadığı için böyle yazmış ve Milyonlarca kişi bu kitabı okumuş dedim. Çünkü yazar, Türkiye şartlarında ancak bir gerizekalıya gerizekalı olarak hayatını devam ettirmesi için gerekenleri anlatıyor gibiydi. Türev birkaç kitap daha aldım elime. İşte bir “bencil olun”, bir “paylaşın” diye ruh hastası yaratma uğraşında olan kitaplardan sonra “İktidar-Güç Sahibi Olmanın 48 Altın Yasası” diye hacimli bir kitap okudum. O kitabın da anlatım ve çıkarımları beni tatmin etmese de tarihe olan ilgimden dolayı kitabı kolaylıkla bitirdim. O günden sonra sanırım Kişisel Gelişim kitapları bir yana elime Yaşam Öğretisi ve Disiplini namına düzgün dürüst hiç bir kitap almadım. O derece kendimi bu tarz kitaplardan soyutladım. “Savaşçının Dokuz İlkesi” kitabını ele aldığımda da ne tarzda bir kitap olduğunu anlamaya çalıştım. Bu kişisel gelişim kitabı değildi. Çünkü yazılar küçük puntolarla basılmıştı. Güzel örneklerle 9 İlkeden oluşan bir disiplin anlatısı gerçekleştiriyordu. Yazarın kalem ve beyin organizasyonunun olağanüstülük taşıdığı kesin. Bu kadar pürüzsüz ve akıcı bir biçimde ilkelerin anlatımını yapmak başka türlü açıklanamaz. Yazarın tek eksiği doğduğu Coğrafya. Ben isterdim ki bu kitabı milyonlar okusun. Ancak, Türkiye’de bu kitap 100.000 okur bulursa muhteşem bir veri olur. Anlatılan İlkelerin içinde yer alan Örnekler çok güzel ve okumayı okumadan kopmadan hızlandırıyor. Okuma yapan Kişi kendi özündeki ve yaşamındaki atılımları düşünerek ilerliyor. Bu yönüyle eser amacına ulaşmış diyebilirim. Okumayı alışkanlık edinen ve Yaşama Dair Benim de Sözüm var diyenler “Savaşçının Dokuz İlkesi” kitabını Kesinlikle kitaplıklarına dahil etmeliler. Kitabı okumak üzere ben emanet almıştım, ancak Kütüphaneme en kısa zamanda kazandıracağım. Kitap kurdu insanlara nice güzel okumalar diliyorum .
Savaşçının Dokuz İlkesi
Savaşçının Dokuz İlkesi
Mete Aksoy
Mete Aksoy
Savaşçının Dokuz İlkesi
Savaşçının Dokuz İlkesiMete Aksoy · Historia Kitap · 201781 okunma
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.