Postmodern edebiyatın olmazsa olmaz bir öğesi üstkurmacaysa diğeri de metinlerarasılıktır. Hele de o dürüst, "gök kubbe altında söylenmemiş söz yoktur" düsturundan sonra, rahatlıkla şunu söyleyebiliriz: Tüm metinleri bilen bir süper yapay zekaya, en özgün olduğunu sandığımız bir metni okutursak, benzeri on binlece metin döker önümüze.
Yani, her yeni metin, kendinden önce söylenmiş metinleri kullanarak yapılan bir yeniden üretimdir ve onlardan ayrı asla düşünülemez, diyebiliriz.
Kurmaca olarak baktığımızda, bir yazar yazma eylemine önceki kurmacaları okuyarak ancak başlayabilir. Çünkü edebi bir kümülasyona ihtiyacı vardır.
Bunu nasıl yapar? Zaten bilse de bilmese de yapıyordu, bilinçli yöntemlerini sen yukarda pek bir güzel açıklamışsın.
Kalemine, aklına sağlık.