#OkudumBitti #SEMERKANT #AMİNMAALOUF Çeviri : Esin Talu Çelikkan YKY yayınları / 249 sayfa Merhaba arkadaşlar, tarihi bir roman olan Semerkant ile geldim. Ben nasıl atlamışım bu kitabı bunca zaman, kendimi esefle kınadım Senelerdir bilirim kitabı, al oku demi. Yok işte hep önüne başkaları geçiyor. Oysa iki yıldır kitaplığımda. Her kitabın zamanı olduğunu düşünüyorum, benim için zamanı da bu araymış Konu üç tarihi isim üzerinden yürüyor, Ömer Hayyam Nizamülmülk Hasan Sabbah Biri devrin rasathanesini kuracak kadar alim, biri Selçuklu Devleti'nin en güçlü veziri, bir diğeri ise yüreklere korku salan, fedai yetiştiren ve Alamut Kalesi'ni ele geçirip orada türlü kötülükler yapan zeki mi zeki bir adam. 1072 yazında Ömer Semerkant'ta bulunuyordu, bir kavganın arasında kaldı, suçlandı kadıya götürüldü, zındıklıkla suçlanıyordu. Kadı Ebu Tahir bir şekilde kalabalığı yatıştırıp Ömer' i himayesi altına aldı. Ona bir çok değerli kağıttan yapılmış özel bir kitap verip, "bunu sakla ve rubailerini yaz "dedi. Dostlukları pekişti. Bu arada Cihan'la tanıştı aşık oldu, gel zaman git zaman beraber oldular. Cihan ise sarayın toplantılarında şiir okuyan güzeller güzeli bir kadın ve Terken Hatun'un sağ koludur (entrikalar üzerine ) Hayyam İsfahan'a gitmek için yola çıkar bir handa mola vermiştir, çok kalabalık olduğundan başka birinin odasında kalmak durumundadır. O kişi Hasan Sabbah'dır. Genç yaşta çok bilgili, çok zekidir. Orada arkadaş olurlar. İkisi de Nizamülmülk'ü görmeye gideceklerdir. Giderler de, vezir Hayyam'a ev verir, rasathane kurmasını sağlar. Hayyam gökyüzünü inceler, yıldızlara bakar, kişilerin yıldız fallarına bakar. Vezir Hayyam 'dan ajanlık yapmasını ister, kabul etmez tabii ki ama bir arkadaşının bu işler için uygun olduğunu söyler. O arkadaş Allah' ın belası Hasan Sabbah' tır. Seve seve görevi kabul eder. Her türlü bilgi toplar, devlet, Nizam ve dönemin sultanı Melikşah hakkında. Hasan yoldan çıkar, vezir ile sultanın arasını bozar, olaylar böylece gelişir. Hayyam'a yine yol görünmüştür, orada hayat bitmiştir onun için. Neden mi? Uzun hikaye Kitapta okuyun görün. Hayyam ile Sabbah 'ın hikayesinden sonra İran' ın tarihi süreci anlatılır. Devrilen şahlar, başka ülkelerin yönetimi, bir türlü kurulamayan parlemento. Yıkılan, dökülen sokaklar. İç çatışmalar. Kitap dönüp dolaşıp Titanic'in batmasıyla son buluyor. Yazarın okuduğum ikinci kitabı, dili oldukça anlaşır, olayları birbirine çok iyi bağlamış. Doğu'nun mistik havasında sarayları, hanları hamamları, sokaklarında dolaşıyorsunuz. Kendinizi ya bir türbede, ya da bir çatışmanın ortasında buluyorsunuz. Hayyam 'ın rubayilerine eşlik ediyorsunuz. Oyunu oynayan Tanrı, bizlerse dama taşı! İşin doğrusu bu, gerisi laf-ı güzaf. Onun için dünya dama tahtası, bizler birer oyuncak. Bıkar sonunda, salıverir hiçliğin kıyısına. Ömer Hayyam Kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Sonrasında Alamut Kalesi'ni okuyun lütfen. Onu okuduysanız bu kitabı da okuyun. Kitapla kalın dostlar

SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 200161,7bin okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gülsen Gürkol