Doğu'da Türk kıyımı yapan sadece Ermeniler değil bu duruma göz yuman Türkler imiş. Boraltan köprüsü olayını duyalı iki ay ancak olmuştur. Onun üzerine bu kitabı buldum ve aklımı kemiren soruların cevaplarını bulabilmek için başladım okumaya. İkinci dünya savaşı zamanı... Dünya yangın yeri, Türkiye arada kalmış. Ruslar sınırda saldırmaya hazır. Ama en ön safta tabiki kardaşlarımız. Azeri, Kırımlı, Özbek, Tatar, Kırgız, Kazak ve nicesi. Ama bilir ki Türkler Türk'e silah doğrultmaz. Türkler Kızıl Ordu için de savaşmaz. Aras Nehri üzerindeki köprüden kardaşlar sığınmışlar İnönü Türkiyesine. İstemişler ki can ile bir olalım savunalım Enver Paşa'nın idealini. Ama ne mümkün... İsmet Paşa Stalin' den ödü kopuyor tutar mı gariban Türkleri elinde. Bir er için İngilizleri karşısına alan Atatürk nerde, vatan evlatlarını can korkusuyla satan İnönü nerde... Bu arada Almanlar soruyor ey Türkiye! Türkiye'den başka yerde Türkler yaşar mı? Yok diyorlar yaşamaz. Kırdırıyorlar can feda kardaşlarımızı. Geliyor Doğu Ekspresi götürüyor canları. Boraltan köprüsü ağlıyor, tüm memleket adına. Aras nehri, Ağrı dağı kükrüyor, kıyamıyorlar ata emanetlerine. Kurşuna diziliyor Stalin yurdunda hakkı ödenmez kardaşlar. Sonra şu sözler dökülüyor o mübarek dudaklardan. boraltan bir köprü, aşar geçer aras’ı, yuğsan aras suyuyla, çıkmaz yüzün karası. karası, karası, merhamet fukarası, karası, karası, merhamet fukarası. düşman bekler karşıda, önüne kattı beni, can alınan çarşıda, kardeşim sattı beni. dönüp seslendim geri, merhametsiz birine, beni siz vursaydınız, şu gavurun yerine. Bu kitabı okurken hem çok sinirlendim hem de yerin dibine girdim utancımdan. Keşke siz vursaydınız şu gavurun yerine...

Boraltan KöprüsüAlper Aksoy · İrfan Yayıncılık · 20207 okunma

·1 alıntı·

35 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gamze ‍