Notre Dame'ın Kamburu yeşilçam filmlerinde bile karşıma çıkan, küçüklükten beri merak ettiğim bir karakterdi. Farklıya, dışlanmışa olan ilgim kendimi bildim bileli vardı. Edip Cansever'in
"Biz
Aykırıya,
Ayrıntıya,
Ayrıksıya,
Azınlığa tutkunuz." dizelerini de çok severim.
Quasimodo'ya sırf farklı oluşu sebebiyle sadece çanlarının olduğu, onlarla konuştuğu başka bir dünya kurdurtan insan kötülüğü, günümüzde de devam etmiyor mu? Otizmli çocuğu, kendi çocuğunun olduğu okuldan attırmak isteyen velilerle Quasimodo'yu dışlayanlar arasında benzerlik yok mu?
Quasimodo'nun çirkinliğiyle aşkını ürkütmemek için onun gözüne görünmemeye çalışması, mutlu olsun diye kızın aşık olduğu erkeği kendi elleriyle kıza getirmeyi teklif etmesi, kızın nefretini göze alarak; bu erkeğin kıza çektireceği acıdan bile kızı koruması, çirkin ama içindeki çiçekleri koruyan vazoyla aşkını anlatmaya çalışması, aşkı ve taptığı efendisi arasındaki çatışmaları Quasimodo'yu okuduğum en ince ruhlu karakterlerden biri yaptı. (Bkz. #71830955#71831096 )
Yas zindanlarının olması, insanın yaşarken kendi isteğiyle kendini mezara sokacak kadar acısını hayat gayesi haline getirmesi, toplumun buna kayıtsızlığı ise üzerinde en çok düşündüğüm satırlardandı. İnsanların böylesi bir acı çekişe şahit olması, önünden yürüyerek geçip gitmesinin normalleşmesi bana oldukça tanıdık geldi. Günümüzde de tıpkı böyle geçip gitmiyor muyuz? Kitaptaki en sevdiğim alıntılardan biri bu bölümle ilgili: #71622119
-SPOILER Rahip, aşkının imkansızlığını, biz hayat üzerine planlar yaparken onun karşımıza bambaşka olaylar çıkarmasını oldukça vurucu cümlelerle anlatsa da (bkz. #71717473#71742352#71744484 ) onun yaşadığının toksik bir aşk olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Esmeralda'ya sahip olmayacaksa kimsenin ona sahip olmamasını istemesi, kız idam sehpasına yürürken bile giydirttikleri beyaz elbise yüzünden başkalarının kızın vücudunu görmüş olduğunu düşünmesi bana patolojik kıskançlıktan, hastalıklı bir bilişten başka bir şey düşündürtmedi. SPOILER-
Ara sıra sayfalarını tekrar karıştıracağım, aklıma geldikçe iç sızlamasıyla gülümseyerek anımsayacağım bir kitap Notre Dame de Paris.