Mektubumu alınca şaşıracaksın. Biz onu, çoktan nalları dikti biliyorduk,
yine hangi ahırdan çıktı, diye afallayacaksın. Hiç şaşma, Tahtalıköy'
deyim. Sana bu mektubumu Tahtalıköy'den yazıyorum. Bir zamanlar
yeryüzünde yaşamış bütün büyükler, ünlüler, ileri gelenler, hepsi burada.
Ben de onların arasındayım. Sen şimdi’’Vah vah, sağlığında değerini
bilememişiz!’’ diyerek ne denli dizini dövsen yeridir. Neden ‘’Kör ölür,
badem gözlü olur!’’ denildiğini, o kör olası dünyada değeri anlaşılmamış
olanların son umudu Tahtalıköy'e gelince çok iyi anladım. Gözlerim,
burnumun ucunu bile göremezken,ölümümden sonra‘’Sürmeli gözlüydü,’’
‘’Bakışları üzünç doluydu’’ diye benim için övgüler düzüldüğünü duydum.
Dünyada sıkıntı çektiğin için hiç boşuna üzülme, ölünce senin için de
gazetelerde ‘’Yeri doldurulmaz büyük kayıp’’ diye yazacaklar. Bencileyin
yoksulların yaşarken yerini dolduruyorlar, kendi yerimizi bile bize
bırakmıyorlar da,öldüğümüz zaman nedense bitürlü yerimizi dolduramı-
yor,boş bırakıyorlar. Ölünce, sen de, geride kalanların kalbinde
yaşayacaksın; Tahtalıköy'deki yerin de Eşek Cenneti olacaktır.