Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

120 syf.
9/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Gözden kaçırdığım bir yazar daha... Yazarın dördüncü, benimse onu tanıdığım ilk kitabı. “Kalemi bu kadar duru, içten, yalın ve akıcı olan bir yazarı nasıl gözden kaçırmışım bunca zaman” diye kendime kızıyorum şuan. Diğer kitaplarını da umarım okuyabilirim. Dilimize böylesine sahip çıkanları ıskalamadan okumalı, onlara sahip çıkmalıyız. Yazar Sivaslı ve bu kitabını Madımak olayında kaybettiğimiz canlara ithaf ediyor. Bu sayede bizler de birer fatiha gönderebiliriz o canlara. 11 öyküden oluşuyor kitap. Her bir öykü hayatımızın içinden çıkıp da girivermiş kitaba. Betimleme cümlelerinin kısa olmasının yanı sıra içeriğinin de hayatın gerçeklerinin bağrından kopup gelmesi, anlatılan olayları ve/veya yerleri gözümüzde canlandırmamızı oldukça kolaylaştırıyor. Yer yer kişileştirmelere yer vermiş, ancak bazıları hayli ilginç. Spoi olmaması adına burada yazmıyorum. Anlatımı samimi, sohbet havası içinde. Öyle ki sizi öykünün içine çekiyor ve kendinizi karakterlerden biri yerine koyuveriyorsunuz anlamadan. Her bir öyküsünde anlatmak istediği bir mesaj var. Kısacık öykülerin içi hayli yoğun... Duygusal anlamda da düşünsel anlamda da tatmin edici. Kullanılan imgeler yerinde, tabiri caizse “cuk” oturmuş. Her biri ayrı ayrı çarpıcı olsa da beni en çok etkileyen öyküsü “Sersem Serçeler”. Bende oluşturduğu ilk çağrışım ensar-muhacir ilişkisi oldu. Haliyle aklıma ilk Suriyeliler geldi. Taylan bebek ve sözün bittiği yer... :( “Ye Gurban” öyküsünde çocuk karakteri bana kendi çocukluğumu, annesi de kendi annemi anımsattı. Sıcacık oldu içim okurken. Azla yetinmenin, umduğunu değil bulduğunu yemenin değerlerimize nasıl da işlediğini görüyoruz bu öyküde. Hep duygusal mı oldum? Hayır. Bir “Hostes” öyküsü var ki okurken gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Zaten ana karakter de çelişkide (?!) Yaptığı iç konuşmalarda önce “adam olmayız biz” diyor, sonra bir bakıyorsunuz “aaaa gelişmeye başlamışız, oluruz biz” diyor. Birazdan yine başa sarıyor :) Sayın karakterimiz, yolculuk anlamında o günlere nazaran hayli gelişmiş olsak da genel anlamda hala aynı çelişkili haldeyiz. Bil istedim. Velhasıl kelam; değerlerimize, dilimize ve dilimize sahip çıkan yazarlara sahip çıkalım. Yazarımızın kalemi daim, okuyucusu bol olsun. Umarım sizler de okur, en az benim kadar tat alırsınız. Kitapla kalın.
Karın Altı Kardelen
Karın Altı KardelenAli Balkız · Cem Yayınevi · 199341 okunma
··
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.