Gönderi

328 syf.
7/10 puan verdi
Atatürk ve Din
“Dünyanızda bir tane tanrı yok, iki tane tanrı var. Birisi sizin yarattığınız, Diğeri bizi Yaratan… Bizi Yaratan tanrıyı bilmiyorum, Ama sizin yarattığınız tanrıdan çok korkuyorum. Sizin yarattığınız tanrı, sizin gibi gaddar, küçük, acımasız ve aptal. Zenginlerle hemen görüşüyor, fakirleri bekletiyor, Takdir edilince çocuk gibi mutlu oluyor, İnsanları küçük şeyler için korkutuyor. Bizi Yaratan tanrıya ise güveniyorum, Siz de güvenin ve yarattığınız sahte tanrıları öldürün.” Aamir khan/PK filmi Atatürk ve din/laiklik hakkında yaptığım okumalar sonrası şu sonuca vardım. Atatürk için din düşmanı algısı oluşturmanın anlamsız ve art niyetli olduğunu düşünüyorum. Atatürk'ün söylev ve demeçlerinden çıkardığım sonuç, Atatürk için din ve din adamları iki sınıftan oluşmaktadır. Bunlardan ilkini dini yığınları kontrol etmek için bir araç olarak kullanan, her türlü siyasi, sosyal, ekonomik çıkar için kullanmaktan geri durmayan din adamlarının anlattığı bir din algısı oluştururken, diğer sınıf din algısını oluşturan kişiler ise ilmin ve bilimin yol göstericiliği ile dini hurafe ve uydurmalardan arındırarak aklın öncelendiği bir din oluşturmaktadır. Mustafa Kemal bunlardan ilkiyle amansız savaşa girmiş ve bu tür din algısının oluşturduğu oluşumlara karşı çok sert cevap vermişken, ikinci sınıf din algısının gelişmesi için gayret ve çaba sart etmiştir. Atatürk'ün din algısı hakkında bu saptamaları yaptıktan sonra iki çift lafta bu kitabın yazarı da dahil olmak üzere kendini Atatürkçü olarak tanımlayanlar hakkında yapmak istiyorum. Kendini Kemalist/Atatürkçü diye tanımlayanların bir Atatürk'ü iyi tanıyamadıklarını, onun fikir ve düşünce dünyasını çözümlemekte çok aciz kaldıklarını ikinci olaraktan ise Mustafa Kemal'in hayatını bir nevi asrı saadet dönemi olarak görüp sorgulama mekanizmasını çalıştırmadan o dönem Atatürk'ün imza attığı ne varsa toptan kabul etmeleri beni hayli rahatsız etmektedir. Mustafa Kemal Atatürk tarihe mal olmuş bir değerdir ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusudur. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak Atatürk'ü doğrusu ve yanlışı ile masaya yatırıp tartışma konusu yapmamız gerekmektedir. Bunu yapmadığımız sürece bu değeri tam anlamıyla doğru tanıyacağımızı düşünmüyorum. Şahsım adına peygamberimiz yaşadığı ve ardından dört halifenin devlet yöneticiliği yaptığı dönemde dahil olmak üzere hiçbir dönemi Asrı Saadet dönemi olarak görmediğimi, her dönemin sorgu mekanizması çalıştırılarak okunması ve anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Ne zaman bunu başarırsak ilmin, bilmin ve aklın öncülüğünde uygar medeniyetler seviyesine ulaşmış oluruz.
Atatürk ve Laiklik
Atatürk ve LaiklikÖzer Ozankaya · Cem Yayınevi · 201911 okunma
··
76 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.