Gönderi

283 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Peki benim yaşadığımı kim biliyor?
Muhsin Kızılkaya’nın Çağdaş Kürt Edebiyatına ait seçtiği ve Türkçeye çevirdiği 14 öyküyü bir araya getiren bir kitap bu. İlk gördüğümde isminden dolayı pek ilgimi çekmemişti; zira genel olarak diaspora edebiyatının; ki buna Yahudi, Ermeni, Rum, Türkmen, vs… edebiyatı da dahil; fazla “acı” ve “şikayet” kokan eserlerine mesafeliyim. Tarihin acılı dönemlerinde yaşananların sıradan insanların hayatını nasıl etkilediği ilgimi çekiyor; ama sürekli bir kötüye endekslenen, acının sömürüldüğü, propaganda malzemesi haline getirildiği tarzdan hoşlanmıyorum. Sembolik bir fiyatla satıldığını görünce almadan duramadım, çok da iyi yapmışım. 1900 lerin başından bu yana değişik dönemlerde ve değişik bölgelerde yaşamış 14 ayrı kalemin, ortak paydaları sadece Kürt edebiyatına yönelik eserler vermek olan bu 14 kalemin, bulundukları coğrafyanın etkisi ile yazdıkları hikayeler bunlar. O yüzden Danimarka’da çekilen yalnızlıktan töre cinayeti nedeniyle hayatları mahvolan abi-kardeşe, fitresinden bile çalmaya uğraşan paragöz bir dindardan görgüsüz ve geleneksel çevresinin aksine karısına medeni davranan edebiyata meraklı bir amatör kaleme, kitap yazamazsa ailesinin yüzüne bakamayacak şanssız Darin’den sürgüne yolculuktaki zorluklara birçok hikaye var kitabın içinde. Hepsi çok farklı birbirinden, hepsi ayrı bir kaleme özgü… Nureddin Zaza, Qedri Can, Hesene Mete, Fawos Husen (“bir gün sen de bu trene bineceksin”), Fırat Ceweri, Ferhad Shakely (“bir yere varmalı, bir yere ulaşmalıyım”), Helim Yusiv, Husen Arif, Şahin’e Bekire Sorekli, Hesene Qizilci, Şerzad Hesen, Ferhad Pirbal (“Danimarka’lı olmak şu anlama gelir: yalnızlık”), M. Ali K., Tosine Reşit kitapta öyküleri ile yer alan yazarlar. Hesene Mete'nin, Darin Daryo'nun yazma serüvenini anlattığı "Sancı"ya tek kelime ile bayıldım. Fawos Husen'in "Acının Süvarisi", Husen Arif'in "Büyülü Yolculuk"u, Hesene Qizilci'nin "Fitre"si de diğer en çok beğendiklerim. Ferhad Shakely'nin "Ceset" adlı hikayesi çok çarpıcı; Kafkavari bir anlatımı var Shakely'nin babasının cesedini taşıyan gencin sonu belirsiz bu yürüyüşünü tariflerken. "Şimdi babamın öldüğünü sadece ben biliyorum, peki benim yaşadığımı kim biliyor?" derken hele... Kürt kültürüne ve Doğu Anadolu-İran-Irak-Ermenistan-Suriye coğrafyasındaki günlük hayat akışına aşina olmayan benim için güzel bir okuma deneyimi oldu.
Sürgün, Göç ve Ölüm
Sürgün, Göç ve ÖlümMuhsin Kızılkaya · İletişim Yayınları · 20042 okunma
·
57 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.