Metin Oktay ismi, benim gibi Galatasaray’ı tutmayan futbolseverler için bile çok farklı anlamlar içeriyor ve yoğun bir saygıyı barındırıyor. Türk futbolunun en önemli aktörlerinden birisi durumunda olan ve Kadıköy’de de heykeli dikilebilen Metin Oktay’la ilgili ciddi bir kitabımız var artık. Gazeteci Ahmet Çakır’ın derlediği kitabın adı; Taçlı Kral! Evet, Metin Oktay, nam-ı diğer Taçsız Kral’dır lakin Ahmet Çakır, ‘o akla gelebilecek her türlü tacı hak etti ve başına taktı; o taçlı bir kraldır’ diyor kitabın önsözünde. Aynı önsözde ‘kitabın elbette Metin Oktay’la ilgili yapılabilecek en iyi kitap olmadığını ama ‘bir Metin Oktay kitabımız bile yok’ ayıbının da ortadan kalktığını’ ifade ediyor Çakır. Kitap sağlam bir kurguya ve iyi bir planlamaya sahip. Farklı anlatıcılardan kaynaklanan bazı tekrarlar olmasına rağmen akıcılık konusunda hiçbir sıkıntı yaşanmıyor. Metin Oktay’ın bir efsane olduğu ama o efsanenin de Palermo dönemi, son yıllarında Milli Takımda yer alamayışı ve özel hayatına dikkat etmeyişi gibi eksiklerinin de var olduğu anlatılıyor. Galatasaray’a transferi, Baba Gündüz’le yaşadığı sorunlar, İtalya macerası, anlatmakla bitmeyen cömertliği ve yardımseverliği açık bir şekilde ortaya konmuş. Ancak kitabın, daha doğrusu Metin Oktay’ın hayatının en çarpıcı kısımları olarak, ilk eşi Oya Sarı’nın ‘ya Galatasaray ya ben’ restine hiç düşünmeden ‘Galatasaray’ cevabı verip, evliliğini bitirmesini; Fenerbahçe’nin açık çekli transfer teklifini ‘biz sevenleri ayırmayalım baba!’ diyerek reddetmesini; 27 Mayıs ihtilalcilerinin saçma sapan bir nedenden ötürü Metin Oktay’ı cezaevine göndermelerini sayabiliriz. Kitabın ilk bölümü kronolojiye uygun olarak Metin Oktay’ın hayatını anlatan yazılarla dolu. İkinci bölümde ise Fotospor’da vefatının ardından onunla ilgili çıkan yazılar yer alıyor. Üçüncü bölümde ise çoğu spor yazarı, bir bölümü ise Oktay’ın aile efradı ya da arkadaşı olan kalemlerin Oktay’a dair yazdıkları yer alıyor. Özellikle Ömer Madra ve Ahmet Selim’in yazıları çok dikkat çekici çünkü adeta bir ‘MetinOktayperverlik’ dersi veriyor ve aradan geçen onca yıla rağmen bir televizyon tekrar gösterimi gibi onun bazı pozisyonlarını nakledebiliyorlar. Bu arada Tanju Çolak’ın niçin asla bir Metin Oktay olamadığı ve olamayacağıyla ilgili satır aralarına sıkıştırılmış önemli ayrıntılar da mevcut. Fotoğraflar ve bir fotoğraf albümünün de bulunduğu eser, adeta ‘gol atmanın kitabını yazan adamın kitabı’ durumunda. Sadece futbolculuğuyla değil insanlığıyla da 10 numara olan bir adamın bildiğinizi sandığınız ama çoğunu ilk defa duyacağınız hikâyesini dinlemek için iyi bir fırsat bu kitap. Darısı diğer futbol kahramanlarının başına…

Metin OktayAhmet Çakır · Kişisel Yayınları · 201117 okunma

··

11 views

Osman Y.

@osmany ·

13 September 2019 20:39

13 Eylül 1991 ölüm yıldönümü. Bir Galatasaraylı olarak Krala selam , sana da teşekkür. Yeri dolmadı dolmayacak onun gibisi gelmedi gelmeyecek. Hayat futbola benzer. Hayatı anlamak isteyen futbola bakmalıdır.

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mehmet Y.