Gönderi

Hikmetle hareket edip, cevap vermek ^^
Güzel ahlâk sahibi olan İmam Azam (r.a) ilme ve ibâdete düşkün biri idi. Kırk sene boyunca gecelerini ibâdet ve ilimle geçirmesi hafızalarımızdan silinmeyen güzel bir kulluk örneğidir. Bir gün Bağdat'a Allah'a inanmayan inkârcı bir grup gelir. Grubun reisi olan felsefeci, oradakilere; bazı sorularının olduğunu ve Bağdat'ın en büyük âlimi ile karşılaşmak istediğini belirtir. Orada bulunan cemaat, inkârcıları İmâm Azam'a götürürler. İmâm Azam ise o esnada, talebelerine bir kerpiçle teyemmümün nasıl yapılacağını gösteriyordu. Gelen inkârcılar İmamın kendisine üç soru sormak istediklerini belirtince, İmam Azam onlara; -Sorunuz nedir? der. İnkârcıların reisi önceden hazırlayıp birçok kimsenin cevap veremediği sorusunu sorar: -Ey İmam! Birinci sorumuz; Allah var dersiniz, ama görünmez. Haydi, göster de inanalım. İkincisi; Şeytanın ateşten yaratıldığını söylersiniz, sonra da ateşle ona azap edilecek dersiniz, hiç ateş ateşi yakar mı? Üçüncü sorumuz ise; işittiğime göre hayrın ve şerrin Allah'tan olduğunu söylermişsiniz. Mademki, hayır ve şerrin Allah'tan olduğunu iddia edersiniz, o halde insanları yaptıklarından dolayı niçin suçlarsınız? Bırakın da insanlar istediğini yaşasın." der. Bunun üzerine İmam Azam hazretleri elindeki kuru kerpici adamın başına vurur ve felsefecinin başı yarılır. İnkârcı derhal zamanın mahkemesine başvururup, Imam Azam'dan şikâyetçi olur. Bunun üzerine Imam Azam mahkemeye çağırılır. Kadı efendi (Hâkim) inkârciya sorar: - Söyleyin bakalım, meseleniz nedir? der. Felsefeci - Ey Kadı Efendi! Ben bu İmam'a üç soru sordum, o ise soruma cevap vereceği yerde, başıma kerpiç vurarak, başımı yardı, der. Kadı: -Ey İmam! Sizin gibi bir alime bu yaptığınız yakışıyor mu? der. İmamı Azam; - Muhterem Kadı Efendi, ben aslında o bir kerpiçle bu inkârcının üç sorusunun cevabını verdim. der. Kadı bu işin açıklamasını Imâm Azam'dan ister. İmam olayı şu şekilde anlatmaya başlar: -Muhterem Kadı Efendi, bu inkârcı bana, "Allahu Teâlâ'yı göster de inanayım" dedi. Ben de elim deki kerpici onun başına vurarak onun sorusunun cevabını vermiş oldum. "Bu nasıl oldu" dersiniz? Bu adama sorar mısınız, kerpici kendisine vurduğum anda hissettiği acıyı bize gösterebilir mi? Kadı inkârcıya; - Evet, acınızı bize gösterebilir misiniz? der. İnkârcı: - Muhterem Kadı Efendi, canım yandı ama bunu size nasıl gösterebilirim?" der. Imam Azam: - Ey inkârci! Sen kendi başının ağrısını bize gösteremezken biz Allah'ı sana nasıl gösterelim?" der. Kadı tekrar sorar: - Peki, öbür sorusu ne idi? der. imâm Azam: - Bu inkârcı bana, "şeytan ateşten yaratıldı dersiniz ama hiç ateş ateşi nasıl yakar mı?" dedi. "Ben de buna toprakla vurdum. Toprak onun başını açtı. Hålbuki kendi bedeni de topraktan yaratıldı. Allah dilerse ateşe ateşle azap etmeye gücü yeter. Ona canının yanıp yanmadığını sorabilir misiniz? der. Kadın inkârciya tekrar sorar: - Canınız yandı mı? der. İnkârcı: - Elbette, der Bunun üzerine Imâm Azam: -Yine bana; "Ey Imam! Hayrın ve şerrin Allah'tan olduğunu iddia edersiniz, fakat insanları yaptıklarından dolayı niçin suçlarsınız? Bırakın da insanlar istediğini yapsın." dedi. O halde muhterem Kadı Efendi! Ona tekrar sorarmısınız , madem ki bu inkârcı , insanların iradesinin olmadığına inanıyor, o halde yaptığım bu işten dolayı beni niçin size şikâyet etti?" der. Inkârcı, bu güzel cevaplar karşısında mağlup olup, söyleyecek söz bulamaz ve yanlış inancına tövbe edip Müslüman olur.
··
4 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.