Gönderi

1808 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 35 days
beyne’l-havf ve’r-recâ, ümit ve korku arasında.
Sevgili Tolstoy, evvela algımda açtığın gedik için minnettar olduğumu bildirmek isterim. Ruhun huzurla dolsun. Kişisel incelememin detayları için sizleri aşağıdaki blog adreslerine yönlendireyim: allahagrisi.blogspot.com/2020/05/beynel-... ruhunakitap.blogspot.com/2020/05/beynel-... Bizler dünyanın kendi etrafımızda döndüğünü sanıp, zamanın lineer bir şekilde aktığı yanılgısına kapılıyoruz. Yaşadığımız yanılsamada sürekli olarak geçmişten bir şeyleri alıp, geleceğe atılımlar yapıyoruz. Dahası, anılarımızı da olagelenden aykırı hatırlayıp, zamanı kendimize göre kırıyoruz. Oysa zaman dediğimiz şey bir illüzyon, hayat öyküyü dışlıyor. Aslında hayat, zannettiğimiz gibi bir timeline üzerinde akmıyor. Bu hiçliğin üzerine biz bir anlatı inşa ediyoruz ama sayısız sebep olduğu için bu anlatı da sonsuz olasılığa sahip. Hissedilen ve hissedilmeyen gerçeklik birbirinden apayrı ve birbirine yapışık iki olgu. Yani her şey “an”da algıladığımızdan ibaret, bir “an”ı yaşamak için bir hayatı biriktiriyoruz. Tolstoy’un Savaş ve Barış romanında yaşadığı dünyaya dair yapmış olduğu insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, boyun eğme, başkaldırma ve estetik konularındaki izahatlerin, bugünün insanına da geniş bir anlam sunması ve bunu yalnızca kelimeleri kullanarak yapması onu kuşaklar boyu değerli kılıyor. Her sanat biçiminin kullandığı dil araçları, insanın onu kavrayacak çeşitli melekelerini harekete geçirir. Edebiyat kelimelerin oluşturduğu bir dünyada yaşar. Roman, 18. Yüzyıl başında Avrupa’yı kasıp kavuran Fransız İmparatoru Napolyon Bonapart’ın 1805 yılında Fransız Devrim Savaşları’ndan sonra giriştiği Rusya’yı işgal girişimine ışık tutuyor. Tarihte Napolyon Savaşları olarak bilinen ve 1815 yılına dek süren bu savaşların sonunda Fransız ordusu, başta Austerlitz Muharebesi’nde Ruslara ve müttefiklerine karşı büyük bir üstünlük kurmasına, hatta 1812 yılında yapılan Borodino Savaşı’nda galip gelmesine rağmen ordunun yağmacılığa ve birliklerin dağılmasına engel olamıyor ve kasım ayıyla birlikte sertleşen iklim koşullarına uyum sağlayamayıp geri çekilmek durumunda kalıyor. Rus Generali Mikhail Kutuzov’un ordusunun yok olacağını öngörüp, bir savaş taktiği yaparak Moskova’yı düşmana bırakma hamlesi sayesinde, kaybedilmiş savaş olan Borodino Muharebesi büyük bir Rus zaferi olarak tanımlanıyor. Kitapta, bu savaşlarda alınan kararların tarihçilerin zannettiği gibi büyük bir ustalık ya da yanılgı sonucu alınmadığını, bir kararı alırken bunu tetikleyen belki onlarca sebebin olduğunu, tesadüf ve dehâ kavramlarının birbirinden ayrılamayacağı naif ve akıcı bir dille ifade ediliyor. Bu sayede roman, tarihçilerin takındığı didaktik tutumdan ziyade lirik bir anlatıyla savaşın kronolojisine ışık tutuyor. Ben iyi ki okudum, umarım okuyan herkes için iyi ki olur.
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201921.3k okunma
·
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.