Gönderi

528 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
İslam'da Bilimin Yükselişi ve Çöküşü
Çoktanrıcılıkta Yahudilikte Hıristiyanlıkta Gericilik ve İslamda Bilimin Yükselişi ve Çöküşü, Cengiz Özakıncı’ nın 827 - 1107 yılları arasında Müslüman toplumlarda bilimsel geriliğin tarihsel kökenlerini incelediği kitabı. Kitap öncelikle anlatılacak olan konunun yorumlanması ve anlaşılmasında faydalı olacak kavramların açıklanması ile başlıyor. İlericilik, tutuculuk, gericilik, irtica gibi kavramların açıklanmasından sonra irtica ve mürtecilik üzerine durulup Abdülhamit dönemi ve 1979 İran Devrimi üzerinden örnekler vererek kavramları daha da pekiştiriyor. Bundan sonraki bölümde ilerici olsun gerici olsun tüm ideolojilerin kendine geçmişte bir kök aradığını ve bu kök ile “geçmişte düşlerin gerçekleşmiş olduğu bir dönem yaşandı” kuramını ortaya attıkları ve yitirilmiş cennet imgesi ile geçmişte yitirilmiş olan o cennet üzerinden yeniden ve daha iyisinin olacağı ve bunların olması için yapılması gerekenler ilke olarak dayatıldığı anlatılmaktadır. Bu kayıp cennet olgusunu anlamamız bize ideolojilerin vaad ettikleri, ne yapmak istedikleri konusunda bilinçlenip kanma ve kandırılmalara maruz kalmamamız için bir kalkan görevi de görecektir. Özakıncı, bu yitirilmiş cennetler ve geçmişe özlemler ile ilgili detaylı bir şekilde bilgiler verdiği bölümde; Yahudilerin geçmişe özlem, Arzı mevud”undan, Rönesans da geçmişe özlem Hıristiyanlık öncesi eski Yunan ve Roma İmparatorluğu'nu diriltmek, Naziler’in özlemi Töton Şövalyeleri, Platon’un yitirilmiş cenneti Atlantis, Marksizm’de yitirilmiş cennet İlkel sınıfsal toplum, Musevilerin Tevratın da yitirilmiş cennet Aden bahçesi, Kur'an'da yitirilmiş cennet Adn, Siyasal İslamcıların yitirilmiş cenneti Asrı Saadet olduğundan bahsederek Asr-ı Saadetten günümüz İslam devletlerine bir bakışla pek çok Arap ve İslam Devleti’nin 21. Yüzyılda kabile örgütlenmesi aşamasında takılıp kalmasını sorguluyor. İkinci bölümde dinlerin ilericilik ve gericilik konusuna nasıl baktığını anlatılıyor, düşünürlerin din ile düşünceleri ve bilimle olan çelişkiler konu ediliyor. Üçüncü bölümde çok tanrıcılık da ilericilik ve gericilik üzerine konuyu ilerleterek dördüncü bölümde Yahudilikte ilericilik ve gericilik üzerine detaylandırmalarda bulunuyor. Sonrasında aşırı dinci, gerici, yobaz mülteci Yahudilerin; Türkiye'deki, İran'daki, Arabistan'daki, Cezayir'deki, Afganistan'daki gerici yobazlar ile Hristiyanların gericileri de dahil bir ayrımının bulunmadığı aksine hepsinin birbirlerinin öyle veya böyle bir benzerlikleri olduklarını anlatılıyor. Beşinci bölümde; Hristiyanlık da ilericilik ve gericilik, ve özellikler Hristiyan din adamlarının dayattığı Müslümanlığın gerici olduğu yargısının arka planında bilimsellikten uzak kilisenin ve havranın bin yılı aşkın bir süre bilimsel gelişmenin nasıl önünü tıkadıkları gerçeğinin sakladıkları anlatılıyor. Altıncı bölümde İslam'da ilericilik ve gericilik konusu ele alınıyor. Bu bölümde önce Müslümanların bilimle uğraşarak neler başardıklarını gösterilip yapılan keşifler sıralanıyor. İslam'da gericiliği başlatan Türklerin olmadığı asıl nedenin Haçlı Seferleri ile Gazaliciliğin olduğundan bahsediliyor. Hatta 1070 Kutadgu Bilig den örnekler ile Türklerin İslam’dan önce akla bilime dayalı olduğunu anlatılıyor. İslam dünyasında, Eski Yunanistan Yakındoğu düşünürlerinin yaptıkları 800 yıllardan 1800 lere yani Gazzali düşüncesi gelene kadar 300 yıl boyunca okullarda ders olarak okutulmuştur. O yıllarda yeryüzünde eski Yunanistan düşünürlerine Hristiyan din adamlarından başka saldıranında bulunmadığı anlatılıyor. Gazali'nin yaşadığı dönemde Haçlı seferlerini başlatan Papa İkinci Urban onun ardından İkinci Pascal, eski Yunanistan ve Yakındoğu düşünürlerinden kafir diye bahsetmekte ve bu düşünceleri savunanları da öldürdükleri de anlatılmaktadır. Akla dayalı ve bilimsel olması gereken devlet aygıtının Gazalicilik düşüncesi ile nasıl İslam toplumlarını bozmuş ve bugünkü içler acısı hale getirmişse, Türkiye'nin de geleceğinin tıpkı Gazaliciliğin egemen olduğu tüm İslam ülkeleri gibi karanlık olacağı uyarısı yapılmaktadır. Gazali kişinin bilim ve felsefe ile uğraşmasını onu dinden çıkartacağını yargısı öyle derin işlenmiştir ki bireylere bu düşüncelerin bir daha ortaya çıkamayacak hale getirilmesi gerektiğinden, Türkiye’nin yakın tarihi 1980 ‘li yılların başında okullarımızda okutulan felsefe ve mantık derslerinin nasıl yirmi yıl müfredattan kaldırıldığı da bu bölümde anlatılmaktadır. Gazalicilik düşüncesi üzerinde bolca duran yazar, bu akıldan bilimden uzak düşüncenin ivedilikte ortadan kaldırılıp yeniden akla ve bilime dönülmesi yoksa bugünkü İslam toplumları gibi geri kalmış olmaktan kurtulamayacağımızı hatta 827 – 1150 yılların da ki İslam medeniyetinin bilimsel üstünlüğünü tekrar yakalamanın hayal olacağı ve batının sömürüsü olmaktan kurtulamayacağımızı anlatılmaktadır.Eser baştan sona konuya hakim bir şekilde bolca örnek,belge,fotoğraf ile okuyucuya doyurucu bilgiler vermekte yazarın akıcı dili devamlı geleceğe yönelik uyarısı ile dünümüzü öğrenmek bugünü anlamak ve yarınımıza yön vermek için önemli bir belge kitap olarak okuyucusunu beklemektedir. #KitapŞuuru
İslam'da Bilimin Yükselişi ve Çöküşü
İslam'da Bilimin Yükselişi ve ÇöküşüCengiz Özakıncı · Otopsi Yayınevi · 2016152 okunma
28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.